İlk buluşmayı ayarlamak için seni arayacağım. | Open Subtitles | سوف أقوم بالإتصال بك حتى نقيم الإجتماع الأول |
Çalışan indirimini kullanamadığın için seni bağışlamam mı gerekiyor? | Open Subtitles | أيجدر بي أن أسامحك لأنك لم تستعمل خاصية التخفيض خاصتك؟ |
Benim komitede yaptığın şeyler için seni tebrik etmem. | Open Subtitles | بتهنئتي لك على عملك الرائع الذي تقوم به في اللجنة |
Ve arkadaşların kendi postlarını kurtarmak için seni satacak. | Open Subtitles | واصدقائك واصدقائك سيشون بك حتى ينفذوا بجلدهم |
Muhbir ile FBI'daki amiri arasında geçen konuşma kaydını bana getirmen için seni tuzağıma düşürdüm. | Open Subtitles | أوقعت بك حتى تحضر لي تسجيل المحادثة بين مخبر ومسؤوله الفدرالي |
Çalışan indirimini kullanamadığın için seni bağışlamam mı gerekiyor? | Open Subtitles | أيجب أن أسامحك لأنك لم تستفد من خاصية التخفيض خاصتك؟ |
Konuşmak istemediğin için seni politikanın dışında tutmayı kabul ettim ama şimdi suskunluğun görüşün olarak algılanıyor. | Open Subtitles | لقد وافقت على تركك خارج اللعبة السياسية لأنك لم ترغبِ الإدلاء بأي تعليق لكن الآن غيابك أصبح تعليقاً بحد ذاته |
Herkes elini sıkıp, cesaretin için seni tebrik eder. | Open Subtitles | تائبة وسيكون الجميع جالسين، يصفقون بايديهم مُباركين لك على شجاعتك |
Kimse paylaştıkların için seni küçümsemeyecek. | Open Subtitles | لا أحد يفكر ستعمل أي أقل من لك على المشاركة. |
Bunun için seni babam mı görevlendirdi? | Open Subtitles | والدي من وضعك هنا؟ |
Bakır tel çalman için seni kim tuttu? | Open Subtitles | طيّب. دعنا نتحدّث عمّا كنت تفعله. من إستأجرك لسرقة أنابيب النحاس؟ |
Müdür yardımcısıyla saygısızca konuştuğun ve tehdit eder gibi baktığın için seni rapor edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني مقاضاتك للتكلم بوقاحة مع النائب ولتهديدي بهذه النظرة |
Onların gerçek huylarını açığa çıkarttığın için seni öldürmeye çalışmış olabilirler. | Open Subtitles | ربما حاولوا قتلك لأنك أَثَرت طبائعهما الحقيقية |
Bunun için seni tutuklayabilirim. | Open Subtitles | أشعر بألم في رقبتي أتعلمين أنه يمكنني .القبض عليك بسبب هذا |
Yoksa bazı polisler eksik bir şeyleri denetlemek için seni durdururlar. | Open Subtitles | بعض الشرطيون يمكنهم أحتجازها لعدم مطابقة مواصفات الآمان |
Güzel. Benim çaylağım olduğun için seni hazırlamak benim sorumluluğum. | Open Subtitles | أنتِ أحدث المُتدربين لديّ، ومِن مسئوليتي أن أجعلك تتوقفين عَن الأسئلة. |
Belki de tutuklamayı engellediğin için seni şehir merkezine götürmeliyim. | Open Subtitles | لربما علي أن أخذك إلى قسم الشرطة بتهمة عرقلة الاعتقال |
Olmadığı için seni arıyorum. | Open Subtitles | اتصل بكِ لانى لم اجد شخص اخر |
Bir kaç tane daha olursa mideni ameliyat etmeleri için seni kliniğe götüreceğim. | Open Subtitles | بضعة آخرون، سأعود بك إلى العيادة لنعالج معدتك المدمرة. |
Çok yakında gidecek ve onun işi için seni önereceğim. | Open Subtitles | إنه سيُفصل قريباً, وسأُوصي بك لكي تأخذ وظيفته |
Yeni ortağın hakkında görüşmek için seni arayacağım. | Open Subtitles | أنا سأدعوك فيما بعد لمناقشة شريكك الجديد. |