ويكيبيديا

    "için vaktim yok" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليس لدي وقت
        
    • ليس لدى وقت
        
    • ليس لدي الوقت
        
    • ليس عندي وقت
        
    • وقت لدي لهذا
        
    • ليس لديّ وقتٌ
        
    • لدي الوقت لهذا
        
    • لدي وقت لذلك
        
    • لا أملك وقت لهذا
        
    Bunun için vaktim yok bu yüzden beni oraya götürmeniz gerek. Open Subtitles ليس لدي وقت لذلك لذا سأحتاج منك أن تأخذني إلى هناك
    Bunun için vaktim yok. 75 çilekli kurabiyem var. Open Subtitles ليس لدي وقت لهذا التذمر لدي 75 كعكات لأضع الفراولة عليها
    Zeka oyunları için vaktim yok. Open Subtitles ألم تحصل على مفكّرة القهوة؟ ليس لدى وقت لألعابك الذهنيّة
    - Anlaşıldı. Sho, EVA için vaktim yok. Fırlatma giysisini giyeceğim. Open Subtitles شو, ليس لدى وقت للتقييم سوف استخدم بدلة الاطلاق
    Bu saçmalıklar için vaktim yok. Open Subtitles أتعرف , أنا حقا ليس لدي الوقت لهذا الهراء
    George, bunun için vaktim yok. Open Subtitles جورج، ليس عندي وقت لهذا.
    Şu anda bu hakkında konuşmak için vaktim yok, ben Piper yardım gitmek zorunda. Open Subtitles ليس لدي وقت للتحدث عن هذا الآن علي الذهاب لمساعدة بايبر
    Dua et seni koleksiyonuma katmak için vaktim yok. Open Subtitles أنت محظوظة لأنه ليس لدي . وقت الآن لأضيفك إلى مجموعتي
    Kesinlikle bu iftira dolu yalanları gözden geçirmek için vaktim yok. Open Subtitles وبالتأكيد ليس لدي وقت كي اتعامل مع هذه الاكاذيب التشهيرية
    Savaş yaklaşırken, Herman kaçar. Savaş için vaktim yok. Open Subtitles اقتراب المعركة، ولكن هيرمان مغادر ليس لدي وقت
    Şu anda bunun için vaktim yok. Open Subtitles ليس لدي , ليس لدي وقت لأتحدّث بهذا الشأن الآن , حسناً ؟
    Beyler, bunun için vaktim yok. Open Subtitles لو أمكنناأننتحدثمعك لأجل... أيها السادة ، ليس لدى وقت لهذا
    - Bunun için vaktim yok Maggie. Open Subtitles ماغى,ليس لدى وقت للقيان بهذا,اتفقنا؟
    6-2 Young, Oyunların için vaktim yok.. Open Subtitles 6_2 يونج انا ليس لدى وقت لالعابك
    Ama yakınmaların için vaktim yok. Open Subtitles ولكن ليس لدى وقت للتافهين
    Kahrolası bir felç için vaktim yok, buradan diğer yola geçmeliyiz. Open Subtitles ليس لدي الوقت لمعوق حقير لأني سأخرج من هنا بطريقه , أو أخرى
    Biliyorsun ki, hokey maçı için vaktim yok. Open Subtitles ليس لدي الوقت لمباريات الهوكي. أنت تعرف ذلك.
    Konuşmak için vaktim yok. Open Subtitles ليس عندي وقت للحديث.
    Pekala, tamam. Bunun için vaktim yok. Sen geri dön. Open Subtitles لا بأس، لا وقت لدي لهذا عد إلى هناك
    - Bunun için vaktim yok. Open Subtitles -N ليس لديّ وقتٌ لذلك, حسناً ؟
    LA gitmek zorundayım ve Böyle saçmalıklar için vaktim yok Open Subtitles هذه الرحلة ستكون آمنة، يجب أن أصل إلى لوس أنجليس وليس لدي الوقت لهذا الهراء
    Bak bunlar için vaktim yok. Ne bulduğunu söyle, yoksa gidiyorum. Open Subtitles حسنٌ، لا أملك وقت لهذا أخبرني بماذا وجدت وإلا سأذهب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد