Sana gitmen için yalvardım, Milton. Onun silahından kurşunları çıkarttım... | Open Subtitles | لقد توسلت اليك لترحل ,ميلتون لقد اخرجت الرصاص من المسدس |
Teklifin geçerli olduğunu söyledi ben de ona kabul etmemesi için yalvardım. | Open Subtitles | اخبرني ان هذا كان على الطاولة و توسلت له لكي لا يوافق |
Anneme bana gitar alması için yalvardım ve o aldı. | Open Subtitles | رجوت أمي أنت تشتري لي غيتاراً ، وقد فعلت |
Ben ihtisası istemedim ki. Dr. Welton'a beni geri çevirmesi için yalvardım. | Open Subtitles | لم أكن أريد حتى الإقامة رجوتُ أن يرفضني الد. |
Sana 101'den gitmek için yalvardım ama gittin Canyon'a girdin. | Open Subtitles | استجديتك لتسلك الطريق 101 لكنك سلكت (كانيون) |
Meksikalı yetkililere Meksika'ya girme ve o zamanlar henüz 10 aylık olan oğlumu alma izni vermeleri için yalvardım. | TED | توسلت للمسؤولين المكسيكيين بأن يتركوني أعود للمكسيك من أجل إقلال طفلي، الذي كان بعمر عشر أشهر ذاك الوقت. |
Evet, Tanrı'ya ben paranı aldıktan sonra seni öldürmesi için yalvardım. | Open Subtitles | توسلت إلى الله بأنك تموت بعد أن أفلسك .. أجل. |
Konuşması için yalvardım, yakardım, dövdüm saçlarından tutup yerlerde sürükledim, sokaklara attım. | Open Subtitles | توسلت إليها أن تنطق، ضربتها ألقيتها على قارعة الطريق |
Bizi savaşa zorlamamaları için yalvardım. | Open Subtitles | لقد توسلت لهم ان لايجبرونا على القتال وهم يعلمون هذا |
Benimle dönüp pınarı bulup içmesi için yalvardım. | Open Subtitles | توسلت إليها لتعـود لى و تجد النبع و تشرب منه |
Kaptana, takıma beni de alması için yalvardım. | Open Subtitles | لقد رجوت الكابتن حتى أكون مع الطاقم |
Başkan Yardımcısı'na Dulles Havaalanını kapatması ve Sophia'nın mikrobu yaymasını engellemesi için yalvardım. | Open Subtitles | رجوتُ نائبَ الرئيس لإغلاق مطار "دالاس" و إيقاف (صوفيا) من نشر العامل المرضيّ |
Sana 101'den gitmek için yalvardım ama gittin Canyon'a girdin. | Open Subtitles | استجديتك لتسلك الطريق 101 لكنك سلكت (كانيون) |
Kapıyı çalıp beni içeri alması için yalvardım. | Open Subtitles | طرقت أنا على باب منزله وتوسلت إليه أن يسمح لي بالدخول. |
Yürüyemeyecek duruma gelene kadar sikti beni ve sonra çıplak bir şekilde emekleyerek onun yanına gittim ve beni biraz daha sikmesi için yalvardım. | Open Subtitles | لقد ضاجعني، حتى عجزت عن المشي وبعدها زحفتُ بإتجاهه، عارية أحبـو ورجوته ليضاجعني مرة أخرى |
Düz diplerde karımı yakaladıklarında yardım için yalvardım herkese. | Open Subtitles | زوجتي أصبحت معلقة خارج القعر المسطح إستجديت مساعدة. |
Durması için yalvardım. | Open Subtitles | لقد توسلتُ إليه ليتوقف أنا آسفة |
Mike'a geri çekilmesi için yalvardım. Ona yalvardım. | Open Subtitles | لقد توسلتُ ل(مايك)، أن يتراجع عن مرادهِ، توسلتُ إليهِ فعلاً. |
Tekrar düşünmesi için yalvardım. Bana gitmemi söyledi. | Open Subtitles | توسّلتُ إليها أن تعيد النظر، وطلبت منّي الرحيل |
Ona eve dönmesi için yalvardım. | Open Subtitles | لقد ترجوتها أن تعود إليّ ، أخبرتها. |
Lee kaybolunca William'a onu bulması için yalvardım, ama haksızlık ettim. | Open Subtitles | اختفت لي,ترجيت ويليام أن يجدها لكن ذلك لم يكن عادلا له |
Sesini kısması için yalvardım sessizce söylemesi için ama kale almadı. | Open Subtitles | رجوته أن يخفض صوته، أن يغني بشكل هادئ ولكنه لم يهتم |