Buna mani olmak için yapabileceğin bir şeyin olmadığına emin misin? | Open Subtitles | أنت متأكد لم يكن هناك شيء يمكنك القيام به لمنع ذلك؟ |
Yale formlarıyla yok ama benim için yapabileceğin bir şey var. | Open Subtitles | ليس مع تقديم يال ولكن هناك شئ يمكنك فعله من أجلي |
Benim için yapabileceğin bir şey var çok uzun zamandır unuttuğum bir şey. | Open Subtitles | ثمة شيء يمكنك أن تفعله لي شيء لم أعرفه منذ أمدٍ طويل جداً |
Aslında, benim için yapabileceğin bir şey var. | Open Subtitles | تعلم، هناك شيء واحد يمكنك أن تفعله من أجلي |
O Kızılderiler'in peşinde düşeceğiz ve bu konuda bizi durdurmak için yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | سوف نذهب إلى الهنودِ ولا يسعك فعل أي شيء حيال الأمر |
Chico'yu kurtarmak için yapabileceğin bir şey yoktu. | Open Subtitles | كان هناك لا شيء أنت يمكنك أن تعمله لإنقاذ تشيكو |
- Bir de benim için yapabileceğin bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء ما يمكنك أن تفعليه لي , رغم ذلك |
Bunun için yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ولا يوجد شيء يمكنك فعله بشأن هذا |
Arlo, benim için yapabileceğin şeylerin... ...FEDERALLERE YANLIŞ BİLGİ VERİRİM. | Open Subtitles | أنا واثق " آرلو " أي شيء يمكنك فعله لأجلي |
David için yapabileceğin en iyi şey bu. | Open Subtitles | هذا هو أفضل شيء يمكنك القيام به لديفيد الآن. |
Söz vermiştin, benim için yapabileceğin bir şey olduğunda... | Open Subtitles | وكنت وعدتنى إذا كان هناك أى شئ يمكنك القيام به |
Benim için yapabileceğin tek şey bu. | Open Subtitles | هذا الشيء الوحيد الذي يمكنك فعله من أجلي |
Gel buraya, artık onun için yapabileceğin bir şey yok. | Open Subtitles | إبتعد عنه، لا شيئ يمكنك فعله من أجله الأن |
Aslına bakarsan, benim için yapabileceğin bir şey var. | Open Subtitles | حسنا , في الواقع , هناك شيء يمكنك أن تفعله لي. |
Onun için yapabileceğin bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك اي شيء تستطيع ان تفعله من اجلها؟ |
Bir saniye içinde, bir kalp atışı süresinde, sonsuza kadar gider ve bunu değiştirmek ya da geriye getirmek için yapabileceğin hiçbir şey olmaz. | Open Subtitles | في جزء من الثانية ورفة عين... يختفون إلى الأبد. ولا يسعك فعل شيء لتغيير ذلك أو إعادتهم. |
Benim için yapabileceğin bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء يمكنك أن تعمله لي. |
Beni için yapabileceğin başka bir şey daha var. | Open Subtitles | هناك شيء آخر يمكنك أن تفعليه لي. |
Bunun için yapabileceğin bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هنالك ما يمكنك فعله بشأن هذا |
Biliyor musun, içimin kesin olarak rahatlamasını sağlamak için yapabileceğin bir şey var aslında. | Open Subtitles | شيء وحيد يمكنك فعله لأجلي فقط لتصفية ذهني للأبد |
Evet, bizim için yapabileceğin bir şey var. | Open Subtitles | . حسناً . هُناك شيء يُمكنك فعله من اجلنا |
Onun için yapabileceğin bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء تستطيع فعله لأجله |
Ve bunu değiştirmek için yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | وليس هناك أي شيء تملك فعله لكي تغير تلك الحقيقة. |
Benim için yapabileceğin bir şey var dostum. | Open Subtitles | ثمة شيء واحد بوسعك فعله لأجلي يا رجل |