Hem bizim hem de onun, senin için yaptığımız onca şeyden sonra. | Open Subtitles | ،بعد كل ما فعله لأجلكِ وكل ما فعلناه لأجلك |
Senin için yaptığımız onca şeyden sonra mı? | Open Subtitles | على الرغم من كل شيء فعلناه لأجلك |
Deaton sizi bulmak için yaptığımız şeyin bazı şeyleri buraya çekebileceğini söyledi. | Open Subtitles | "ديتون" أخبرنا أن ما فعلناه حتى نستطيع إيجادكم.. قال بأنه سيجذب أشياءاً أخرى إلى هنا |
Onlar için yaptığımız onca şeyi göz önüne alınca bu avukatlar için 10 yıllık bir mevzu. | Open Subtitles | عندما تفكرون في كل ما فعلناه من أجلهم فإن هذا سيكون أمرا يطول لعشر سنوات بالنسبة للمحامين ربما سندفع غرامة |
Tüm inadımız, çektiklerimiz, davamız için yaptığımız fedakarlıklar bugün ya öyle ya da böyle bitecek. | Open Subtitles | كل مصائبنا، معاناتنا، تضحياتنا التى قمنا بها ستنتهى كلها اليوم بطريقة أو بآخرى |
Orada Flint'te birimiz bile yoktur biz dahil hiç kimse durup düşünen geçinmek için yaptığımız bu iş otomobilleri üretmek muhtemelen kutup buzullarının erimesinin ve bildiğimiz şekliyle uygarlığın sona ermesinin tek başına en büyük nedenidir. | Open Subtitles | من منا توقف أبدا عن التفكير هذه الأشياء نفعلها من أجل لقمة العيش صناعة السيارات |
Mesela ağaca tırmanmak için yaptığımız bazı şeyler ağacın köklerine zarar verir | TED | لذا ونحن نتسلق الشجرة بعض الأشياء التي نقوم بها من أجل تسلق الشجرة في الواقع إضعاف جذور الشجرة. |
Değerli bilgi için yaptığımız fedakârlıklar, değil mi? | Open Subtitles | تضحيات نقوم بها من أجل معلومات مخابراتية قيِّمة، صحيح؟ |
Wade, senin için yaptığımız onca şeyden sonra bu mudur yani? | Open Subtitles | بعد كل ما فعلناه لأجلك |
Deaton sizi bulmak için yaptığımız şeyin bazı şeyleri buraya çekebileceğini söyledi. | Open Subtitles | "ديتون" أخبرنا أن ما فعلناه حتى نستطيع إيجادكم.. قال بأنه سيجذب أشياءاً أخرى إلى هنا |
Şehrimizi korumak için yaptığımız onca şeyden sonra, şimdi gardımızı indiremeyiz. | Open Subtitles | بعد كل ما فعلناه من أجل حماية المدينَة، لا يُمكننا السمَاح لحرّسنا بالسقوط، نحتاج إلى تأكيد من |
Senin için yaptığımız onca şeyden sonra, kalkıp da bana kimseyi gönderemiyoruz deme. | Open Subtitles | بعد كل ما فعلناه من أجلك لا تقولي لي إنك لا تستطيعين إرسال فريق إلى هناك |
Kendimizi korumak için yaptığımız onca şeyden sonra. | Open Subtitles | بعد كل ما فعلناه من أجل أن نحمي أنفسنا ؟ |
Bu, o farklılıkların tam olarak ne olduğunu görebilmek ve takip edebilmek için yaptığımız bir çalışmadan bir örnek -- ve o farklılıklar hiç göze batmayacak türde. | TED | هذا مثالٌ لتجربةٍ قمنا بها لمتابعة ورؤية ماهي تلك الإختلافات -- وهي مُتقنةٌ تماماً. |
(Kahkahalar) Bunlar, denemek ve bu etkinliği gerçekleştirmek için yaptığımız saçma şeylerden birkaçı. | TED | (ضحك) هذه فقط بعض الأشياء السخيفة التي قمنا بها لمحاولة إنجاح هذا الحدث. |
Ağabeyime ulaşmak için yaptığımız şu büyü. | Open Subtitles | التعويذة التي قمنا بها للاتصال بأخي |
Aşk için yaptığımız şeyler, ha? | Open Subtitles | الأشياء التي نفعلها من أجل الحب , أليس كذلك ؟ |
Böyle asil bir centilmen-- -"Sevgi için yaptığımız şeyler." | Open Subtitles | رجل محترم مستقيم مثل ذلك الأشياء التي نفعلها من أجل الحب |
Sevgi için yaptığımız şeyler. | Open Subtitles | الأشياء التي نفعلها من أجل الحب |
Aşk için yaptığımız aptalca fedakarlıklarla ilgili. | Open Subtitles | تتكلم عن التضحيات الحمقاء التي نقوم بها من أجل الحب |
Çocuklarımız için yaptığımız şeylere bir bak. | Open Subtitles | يا لها مِنْ تضحيات نقدّمها لأولادنا |