Evet, bunu arabada senin için yaptık. | Open Subtitles | نعم، نحن عَمِلنا ذلك في السيارةِ لَك. |
Çocuklarımız için yaptık. | Open Subtitles | نحن عَمِلنا ذلك للأطفالِ. |
Bunu ilk olarak kolon, mide, göğüs, pankreas ve beyin kanserleri için yaptık. | TED | فعلنا هذا أولاً لسرطان القولون والمستقيم وسرطانات الثدي والبنكرياس والدماغ. |
Dünyayı değil, kendi kıçımızı kurtarmak için yaptık... | Open Subtitles | لقد فعلنا هذا لنخلّص أنفسنا لا لنخلّـص العالم. |
Bunları senin için yaptık. | Open Subtitles | بل فعلناه لأجلك |
- Hayır John, senin için yaptık. | Open Subtitles | - كلا لقد فعلناه لأجلك - |
Kötü göründüğünü biliyorum ama yaptığımız şeyi, iyi bir sebep için yaptık. | Open Subtitles | أعرف أن هذا يبدو سيّئاً، لكن فعلنا هذا لسبب جيد. |
Bunu sizin için endişelendiğimiz için yaptık. | Open Subtitles | لقد فعلنا هذا بدافع القلق على شعبك |
Dur! Bunu seni sevdiğimiz için yaptık. | Open Subtitles | توقف , لقد فعلنا هذا فقط لاننا نُحبك |
- Bunu sana yardım etmek için yaptık. - Emri iptal et. | Open Subtitles | . لقد فعلنا هذا لمساعدتك - قم بإلغاء الأمر - |
Bunu Amazon bölgesi için yaptık. | TED | فعلنا هذا لمنطقة الأمازون. |