Ama bu bile senin için yeterli değildi, değil mi? | Open Subtitles | لكن حتى هذا لم يكن كافياً بالنسبة لكِ، صحيح؟ |
Hiçbir şey senin için yeterli değildi. | Open Subtitles | لم يكن كافياً بالنسبة إليك |
Belli ki Bourbon ordularını ön saflara göndermek Henry için yeterli değildi; | Open Subtitles | واضح بأنه لم يكن من الكافي ان يقوم هنري بأرسال جيوش الباربونس |
Ancak buraya gelmeden önce yaşadığım yer iyi biri olmam için yeterli değildi. | Open Subtitles | ولكن, المكان الذي عشت فيه قبل ان آتي الى هنا... لم يكن من الكافي ان اكون شخصً جيداً |