Sizin için zor bir karar, anlıyorum. | Open Subtitles | أتفهمك أن هذا القرار سيكون صعب بالنسبة لكِ |
Bunun senin için zor bir ayrım olacağını düşünürdüm. | Open Subtitles | أعتقد أن التمييز سيكون صعب بالنسبة لكِ لتقومين به |
Bu herkes için zor bir durum. Neden elinden gelen çabayı göstermiyorsun? | Open Subtitles | هذا صعب على الجميع , لمَ لا يمكنك تقبله بشكل أفضل ؟ |
Çiftçiler için zor bir mevsimdi. | Open Subtitles | لقد كان موسم صعب على المزارعين فالمياه من الجبال نادرة |
Bugün güneş insanın gözüne giriyor, vurucular için zor bir durum. | Open Subtitles | ظروف صعبة على الضاربون اليوم الشمس مشرقة بشكل ساطع |
Bekar bir erkek için zor bir konu. | Open Subtitles | هذه مهمّة صعبة على عازب |
Bunun sizin için zor bir zaman olduğunu biliyorum ama tüm çalışanların bir listesine ihtiyacım var. | Open Subtitles | اعلم انه وقت عصيب عليك سيدتي. لكني قائمة كل مستأجروك. مايلز. |
Bugün ABD için zor bir gündü. | Open Subtitles | لقد كان يوماً عصيباً على الولايات المتحدة الأمريكية |
Bu herkes için zor bir şey. | Open Subtitles | أي شخص سيكون حزينا. أين المجرف؟ |
Herkes için zor bir seçim olurdu. | Open Subtitles | .سيكون اختيار صعب بالنسبة لأي شخص |
Senin için zor bir alıştırma, o yüzden sakin olmak önemli. | Open Subtitles | "أنه تمرين صعب بالنسبة لكِ" "لذا من المهم ان تحافظي علي هدوءك" |
Bu benim için zor bir karar. | Open Subtitles | كما تعلم هذا قرار صعب بالنسبة إلي؟ |
Kızlar için zor bir yaş. Hormonlar, ergenlik çağı... Erkek çocuklar. | Open Subtitles | إنه عمر صعب على الفتيات الهرمونات, والمُراهقه, والفتيان |
Baban ayyaş olduğu zaman bu çocuklar için zor bir durum olur. | Open Subtitles | إنه أمرٌ صعب على الأطفال عندما يكون والدهم سكراناً |
Sizin için zor bir gün olduğunun farkındayım ama arkadaşım için de zor bir gün. | Open Subtitles | أعلم أنّ هذا وقت صعب عليك، لكنّه أيضًا وقتٌ صعب على صديقتي. |
Bu ülke bir erkek için zor bir ülke. | Open Subtitles | إنها بلدة صعبة على الأنسان |
Bu ülkemiz için zor bir zaman. | Open Subtitles | هذه لحظات صعبة على بلادنا |
Bu senin için zor bir zaman. Portia'nın annesine cinsel tacizde bulunan... | Open Subtitles | الوقت عصيب عليك أنت لأنك تحرشت جنسيا بـ... |
Lisa. Bu senin için zor bir zaman olmalı. | Open Subtitles | (ليسا) ، لابد أن هذا وقت عصيب عليك |
Zor bir gün. Amerika Birleşik Devletleri için zor bir gündü. | Open Subtitles | لقد كان يوماً عصيباً على الولايات المتحدة الأمريكية |
Bu herkes için zor bir şey. | Open Subtitles | أي شخص سيكون حزينا. |