"içinde çok" - ترجمة من تركي إلى عربي

• جداً في
• جدا في
• جداً فى
• جدا فيه
• الكثير خلال

Gün içinde çok geç saatte, en iyisi öğleden sonra kafein almamaya çalışın.
حاولوا عدم شرب الكافيين بشكل متأخر جداً في اليوم، وبشكل مثالي لا تشربوه بعد الغداء.

Çok cesurdun. Ve Speedo içinde çok seksi görünüyordun.
أنت كنت شجاع جداً , و بدوت مثيراً جداً في ملابس السباحة

Bu tasarımın içinde çok, çok, çok detaylı.
و هي مفصلة جدا, جدا, جدا في داخل التصميم

"O pantolonun içinde çok şişman gösteriyorsun." Gitmekte özgürsün.
انتي سمينة جدا في ذلك البنطال انتي حرة للانصراف

Yani gelir düzeyi, toplumlarımızın içinde çok önemli bir şeyi ifade ederken toplumlar arasında hiçbir şey ifade etmiyor.
لذا فالدخل يعنى شيئاً هاماً جداً فى مجتمعاتنا ، ولكن لا يعني شيئاً ولا يؤثر فيما بينها.

Muhtemelen o elbisenin içinde çok güzel göründüğünü söylerdi.
غالبا ستقول أنكِ تبدين جميلة جدا فيه

Buradaki üç saatim içinde çok şey öğrendim.
قد تعلمت الكثير خلال الثلاث ساعات التي أمضيتها هنا

Biliyorum, inmeliyiz ama bu kırmızı kazağımın içinde çok seksi gözüküyorsun.
أعرف أننا يجب أن نذهب لكنكي تبدين مثيرة ً جداً في قميصي الأحمر

Gardırop arızan için özür diliyorum, kalçanın o kıyafet içinde çok iyi gözükmesi haricinde.
أنا أَعتذرُ عنه عطل خزانتكَ ماعدا عقبِكَ فقط نَظرَ جيد جداً جداً في ذلك الزيِّ،

Bence su aricilik kiyafetinin içinde çok sevimli olursun.
حسناً، أعتقد أنّكِ ستبدين جميلة جداً في إحدى بدلات تربية النحل الصغيرة.

Aman tanrım, hırsız kıyafeti içinde çok güzel görünüyorsun!
يا إلهي, أنت تبدين لطيفة جداً في زي اللص

Bu eşofmanların içinde çok ateşli görünmüyor mu yahu?
يا الهي ، الا تبدوا مثيرة جداً في البنطال الرياضي هذا ؟

O eski ormanın içinde çok çok garip bir şey var.
شيء غريب جداً في الغابة القديمة

Baban son birkaç gün içinde çok garip olmuştur.
والدك صار غريب جدا في الأيام القليلة الماضية

Beyazlar içinde çok çekicisin.
تبدين جذابة جدا في اللون الأبيض

O zeytin kostümünün içinde çok komiktin.
وكنت مضحكة جدا في زي الزيتونة ذلك

Bebeğim, o küçük kıyafetinin içinde çok şirin görünüyorsun.
عزيزى انت تبدو لطيفاً جداً فى زيك الصغير

O elbisenin içinde çok "hasta" görünüyordu.
لقد بدت مريضة جداً فى هذا الفستان.

Kalabalığın içinde çok önemli bir adam var.
يوجد رجل مهم جداً فى الحشد

Son birkaç şey içinde çok şey öğrendik.
و لقد تعلمنا الكثير خلال اليومين الماضيين.