ويكيبيديا

    "içip" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أشرب
        
    • شرب
        
    • تشرب
        
    • يشرب
        
    • نشرب
        
    • الشرب
        
    • شربت
        
    • لشرب
        
    • وشرب
        
    • احتساء
        
    • نحتسي
        
    • ونشرب
        
    • شربنا
        
    • ونتحدث
        
    • تشربون
        
    Bir fincan çay içip.. ..o sabah Boots'tan aldığım kitabı okuyordum. Open Subtitles كنت أشرب كوباً من الشاي وأقرأ كتاباً حصلت عليه من المكتبة
    Bir şişe viskinin yarısını içip gördüğü halisünasyonu kağıda mı çizdi? TED هل شرب نصف زجاجة ويسكي ومن ثم رسم الهلوسة التي أصابته بسبب حالة السكر على الورق؟
    Yani demek istediğim, yarım bardak süt içip... diğer yarısını bana bırakınca... Open Subtitles أعني, عندما تشرب نصف كأس من الحليب وتترك المتبقي لي حتى ينتهي
    Kralı içeride yiyip, içip, sıçıp, sikişirken kapıda nöbet tutmaya zorlanmış biri. Open Subtitles يجبر ليراقب الباب بينما ملكك يأكل ، يشرب ، يتغوط ، وينكح
    Maçları izler, bira içip cips yer duygularımızı hiç kurcalamazdık. Open Subtitles تعرفين، نشاهد المباريات نشرب المشروبات، نأكل الرقائق لم نتشارك أبداً بمشاعرنا الداخيه أو بتفكيرنا
    Kendimi içip içip rezil ederdim o zamanlar. Open Subtitles دائماً كنت اضع نفسي في مواقف محرجة بسبب الشرب
    Ama bana bir iyilik yap, biraz şarap içip de elle balık yakalamacadan sonra eski karınla uyuyakaldığını anlatma. Open Subtitles لكن اسدي لي خدمة ولا تخبرها أنك شربت النبيذ ونمت مع زوجتك السابقة أثناء مشاهدة اصطياد هيلـبيلي للسمك بيده
    Her gün saat 4'te sekreterleriyle çay içip tatlı yiyormuş. Open Subtitles ستجلسون مع الأمناء يوميا على الساعة الرابعة لشرب الشاي و الكعك المحلى.
    Bir gece çok içip kafayı buldu ve ağacın birine bindiriverdi. Open Subtitles لقد تورط ذات ليلة وشرب الكثير واصطدم بسيارته فى شجرة
    Ama şu anki hayatım, içki içip, herkesle düşüp kalktığım zamankinden çok daha yoğun. Open Subtitles لكنّ حياتي الآن أكثر فاعليّة ممّا كانت عليه، حين كنت أشرب وأنام في الأرجاء.
    Şarap içip peynir yiyorum ve biraz güneşleniyorum. Bilirsin. Open Subtitles أشرب الخمر و أكل الجبن وأتمتع بالشمس , كما تعرف ؟
    Kıç tekmeleme zamanı, biraz bira içip biraz ot içelim ! Open Subtitles حزمة من لفائف السجائر, يا رجلي الطيب وقت الاحتفال شرب البيره, وتدخين الحشيش
    Bir gece bir varil bira içip, kampüs boyunca çırılçıplak koşmuşsun ve 58 insanı bir telefon kulübesine sıkıştırmışsın. Open Subtitles سمعت أنه شرب في ليلة واحدة برميلاً كاملاً من الجعة وقطع الحرم الجامعي بأكمله عدواً وحشر 58 بشرياً داخل حجيرة هاتف.
    Bedenim hala soğumadı ve sen şimdiden içki içip film çeviriyorsun. Open Subtitles جثتي اللعينة لم تبرد بعد وانت تشرب خمري وتتقرب من فتاة
    Tamskaya Caddesi'nde domuzlar yiyip içip eğleniyorlardı. Open Subtitles وهناك بأعلى على درب تامسكاى كانت الخنازير تأكل و تشرب و ترقص
    Gece gündüz içip spor barında iş yapan bir adam mı? Open Subtitles شاب يقوم بعمله في النادي الرياضي يشرب في النهار بأقصى طاقته؟
    Onların birasını içip, kızlarıyla dans edeceğiz. Open Subtitles . سوف نشرب خمرهم , ونرقص مع صديقاتهم و نتمتع بوقتنا
    Çok fazla içip kanepede sızmış olmalıyım. Open Subtitles لابد أني أفرط في الشرب و أغمى عليّ على الأريكة
    İkinci sınıftayken yanlışlıkla babamın birasını içip sürmeli kapıya kafanı çarptın. Open Subtitles عندما كنت في الصف الثاني، شربت جعة والدنا واصطدمت بالباب المنزلق
    Öyle bir adammış ki... bir galon benzin içip kamp ateşine işeyebilirmiş. Open Subtitles انه من الرجال المستعدين لشرب غالون من البنزين حتى يتمكن من إشعال النار في معسكرك
    Belki de Queensde bira içip TV seyrediyordur. Open Subtitles ربما انه في كوينز وشرب البيرة ومشاهدة التلفزيون.
    Ucuz skoç içip, viski içemeyeceğini biliyor, değil mi? Hiç komik değil. Open Subtitles يعرف أن عليه احتساء الشراب الرخيص وليس الفاخر، صحيح؟
    Hatırlıyorum, çünkü sen bunu söyler söylemez, limonatamızı içip tahta beyaz parmaklıklardan dışarı bakarken... varendamızda oturup çocuklarımızın oynamalarını... seyrettiğimizin hayalini kurdum. Open Subtitles لقد فعلت أتذكر لأنه ما ان قلت ذلك تخيلت صورتنا و نحن نجلس على الشرفة نشاهد أولادنا يلعبون و نحن نحتسي الليمونادة
    Evet. saçma parti işlerinde değiliz, oturup, iyi şarap içip önemli şeylerden bahsetmeyi severiz. Open Subtitles أجل. أعني، نحن لسنا من محبي حفلات الفراط وما شابه. نحب أن نجلس، ونشرب بعض النبيذ الجيد
    - Babam Rus muydu? - Hatırlamıyorum. Ama dünyanın votkasını içip sürekli ateş ettiğimizi hatırlıyorum. Open Subtitles أنا لا أتذكر , و لكن ما أتذكره أننا شربنا الكثير من المشروب و أطلقنا الكثير من الرصاص
    Tamam, o zaman yukarı çıkıp bir kahve içip konuşalım. Open Subtitles حسناً لنصعد إلى أعلى ونتحدث أثناء تناول القهوة
    İçki içip yemek yediniz, değil mi? Open Subtitles تشربون الخمر و تأكلون الطعام اليس كذلك ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد