- Bir şeyi falan yok. Bu tehlikeli bir örnek. Yine içiyorsun. | Open Subtitles | لا يوجد أي عيب بالآلة, إنها عينة فاسدة لقد كنتَ تشرب مجدداً |
Kaç yıldan beri bunu içiyorsun? | Open Subtitles | لنرى. كم عدد السنوات التي كنت تشرب فيها منه، هاه ؟ |
Doğuyor, yiyor, içiyorsun becerebildiğin sürece düzüşüyor ve ölüyorsun. | Open Subtitles | تولد، تأكل، تشرب تمارس الجنس عندما تستطيع، تموت |
Sabahın erken saatlerine kadar iki Norveçli ayyaşla birlikte içiyorsun. | Open Subtitles | لاأعرف .. أنت تشربين مع شخصان من النرويج حتى الصباح |
Ama sen kendini heyecanlandırmak kendini büyük, güzel, çekici ve eşsiz kılmak için içiyorsun. | Open Subtitles | انت تشربين لكي تمدي نفسك بالعون لكي تشعري انك كبيرة وجميلة |
Hala esrar içiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انت لست جاد ,انت مازلت تدخن العشب الضار,أليس كذلك؟ |
Bu çocuk dışarıda dururken soğuk iliğine işliyor... ve sen de burada oturmuş içki içiyorsun. | Open Subtitles | الصبي كانَ بالخارج هناك مجمَّد للنخاع و أنتَ فقط تجلس هنا تشرب |
Her gece içiyorsun. Eskiden hiç böyle davranmazdın. | Open Subtitles | أنت تشرب بشل ثابت, وتشرب كل يوم أنت لم تعتد الشرب هكذا أبداً, هذا جديد |
Cristal içiyorsun. Ne haltsa. | Open Subtitles | حين تشرب البلور حينها تشرب فأنت تشرب البلور |
Mükemmel bir babasın ancak evden uzak kaldığın için vicdan azabı duyuyorsun Burbon içiyorsun. | Open Subtitles | أنت أب مثالي , لكنك تشعر بالذنب في الوقت الذي تقضيه بعيدا عن البيت أنت تشرب البوربون , وتقدم الإسكوتش لعملائك |
Bu gece beyaz şarap mı içiyorsun? | Open Subtitles | هل تشرب نبيذا أبيضا هذه الليلة؟ كلا أسكتلندي |
Dostum, tuvalet deposundan içiyorsun. | Open Subtitles | أيها الرفيق, أنت تشرب من البرميل المغشوش بمياه المجاري |
Kıpırdama. Gecenin bu saatinde tuvalete gitmen normal çünkü, aşırı miktarda sıvı alıyorsun. Çok sıvı içiyorsun. | Open Subtitles | سبب أنكِ مستيقظة هذا الوقت من الليل أنكِ تقضين وقتاً كثيراً تشربين السوائل |
- O kahveyi mi içiyorsun? - Şeker kullandığımı göremiyor musun? | Open Subtitles | هل تشربين تلك القهوة الا ترين اننى اضع سكر |
Ama erkeklerle birlikte olup bira içiyorsun... | Open Subtitles | لكن فجأةً ، اصبحتِ ترافقين رفقةً سيئه ..و تشربين البيره |
Hemen şimdi o jürinin tecrit edilmesini istiyorum! Ne yapıyorsun? Sigara içiyorsun. | Open Subtitles | اريد عزل هذا المحلف حالا ماذا تفعل؟ كنت تدخن |
Sense ofisinde bütün gün yan gelip kahve ve sigara içiyorsun. | Open Subtitles | اما انت فتجلسين على مكتب فخم تدخنين وتشربين القهوة طوال اليوم |
Hayır, içiyorsun bence. İçiliyor, içiliyor. | Open Subtitles | لا , اعتقد بانك تشربه , تشربه تشربه , تشربه |
Her şeyi mahvettin, çok fazla içiyorsun... 1 ya da 2 kez boşandın. | Open Subtitles | لقد خربت مهمات اخرى. انت تحتسي الكحول باسراف ربما تطلقت مرة او مرتين |
Bence ebeveynlerinin suçu. İçinde alkol olmadan o yumurta likörünü nasıl içiyorsun.? Teoride krep hamuru tıkınıyorsun. | Open Subtitles | لا اعرف انا الوم والديهم كيف بامكانك شرب مخفوق الحليب بدون كحول؟ |
Tek başına yaşamayı beceremediğin için mi içiyorsun. | Open Subtitles | بل شربت الكثير، لأنك لم تستطع ان تحرك قدميك |
- Sen ne içiyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تشربينه ؟ |
İnanmıyorum. Ot mu içiyorsun sen? Yakalandım. | Open Subtitles | يا إلهي ، هل تدخّن الحشيش ؟ لقد كشفتموني |
Bence sen istediğin kadar içiyorsun, olması gerektiği gibi. | Open Subtitles | أعتقد أنّ بإمكانك أنْ تشربي, بقدر ما تريدين، وهو ما ينبغي أنْ يكون. |
Sen de çimenlerin üzerinde bir battaniyeye oturmuş buz gibi nefis bir limonata içiyorsun. | Open Subtitles | و أنت تجلسين على ملاءة فوق العشب تحتسين أحلى و أطيب كوب من عصير الليمون البارد |
İşin aslı şu ki sen üzüm sodası içiyorsun ki normalde asla içmezsin. | Open Subtitles | حقيقة، أنت تشرب صودا بالعنب لا تشربها أبداً |
O zaman bana içiyorsun küçük adam. | Open Subtitles | إذن، ستشرب من أجلى، أيها الفتى. |