Bak, dostum. İçki içmeyi bir süre önce bıraktım ben. | Open Subtitles | اسمع يا صاح لقد قررت التوقف عن الشرب لفترة |
Seni uyarmalıyım, şirket mesai saatlerinde içki içmeyi - hoş karşılamaz. | Open Subtitles | أحذرك من أن الشركة تستهجن الشرب خلال ساعات الدوام الرسمي |
Sadece bir içki içmeyi kabul etmek bile eve koşup duş almama neden oldu. | Open Subtitles | مجرد أني قلت أجل لشحص أشرب معه جعلني أركض للبيت وآخذ حماماً علي الشرب مع رجل ليمضي قدماً |
Lakin bu iyi bir şey çünkü güzel bir kadının bana içki içmeyi teklif ettiği anı hatırlamak isterim. | Open Subtitles | لكن ذلك جيّد، لأنني أريد تذكر اللحظة التي دعتني فيها إمرأة جميلة لتناول شراب معها. |
Ve bu şekilde sizin kolay biri olduğunuzu ve içki içmeyi sevdiğinizi anlayacaktır. | Open Subtitles | و بهذا سيعرف أولاً، أنكِ سهلة المنال و ثانياً، أنكِ تحبين شرب الخمر |
Dışarıda içki içmeyi hak eden iki kişi varsa onlar biziz. | Open Subtitles | إن كان هناك شخصان يستحقان .. ليلة شراب بالخارج فهما نحن |
Bak, içki içmeyi ve 3 tekerleki bisiklete binmeyi seviyorum, ama eğer biri bana küreklerle vurursa, onları bunu yapanların kıçına sokarım . | Open Subtitles | اسمع، أحب الشرب وأحب ركوب الدراجات الثلاثية العجلات |
O yüzden kendimi toparladım ve içki içmeyi bıraktım, aniden bıraktım. | Open Subtitles | لذلك فقد تماسكت واقلعت عن الشرب وأصبحت صلبا |
Ama problem şu ki, şarkı bir harika ama içki içmeyi biraz övmüyor mu sizce? | Open Subtitles | نحن نتخذ حرفتنا بمحمل الجد المشكلة هي, الأغنية رائعة لكنها تمجّد الشرب, ألا تظنون ؟ |
Önceki gün nazikçe açıkladığımı düşünüyordum tek başıma içki içmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أعتقد أنني لفظته بأكثر أدباَ يوم أمس أفضل الشرب وحيداَ |
İçki içmeyi bıraktınız çünkü sevdiklerinize zarar veriyordunuz. | Open Subtitles | نعم ، جميعكم توقفتم عن الشرب لأنكم تؤذون من تحبون |
İçki içmeyi bıraktınız çünkü sevdiklerinize zarar veriyordunuz. | Open Subtitles | نعم ، جميعكم توقفتم عن الشرب لأنكم تؤذون من تحبون |
Biliyorum şu an benden nefret ediyorsunuz ama daha sonra bana teşekkür edeceksiniz çünkü içki içmeyi bırakmazsanız yarın, şu an konuşmakta olduğunuz kişinin hemen yanı başında uyanırsınız ve onu evinizden nasıl kovacağınızı bilmeyi dileyeceksiniz ama onlar sizi öğle yemeğine çıkarmaya çalışacak. | Open Subtitles | أعرف أنكم تكرهونني الآن، ولكنكم ستشكرونني لاحقا لأنه إذا لم تتوقفوا عن الشرب غدا سوف تستيقظوا بجانب هذا الشخص |
Kendini toparlayacaksın. İçki içmeyi bırakacaksın. | Open Subtitles | أنتِ سوف تظفين هرائك وتوقفي هذا الشرب كلّه |
Biliyor musunuz aslında artık içki içmeyi aklımdan pek geçirmiyorum ama şunu söylemeliyim, geçen hafta bir randevum vardı ve... | Open Subtitles | تعلمـون ، لا أفكـر كثيـرا في الشرب بعـد الآن لكـن عليّ إخبـاركـم ، واعـدت نهـاية الأسبوع المـاضية |
İçki içmeyi ve ergen azgınlığını mı? | Open Subtitles | الشرب قبل بلوغ السن القانونية و الإستماع The Raging Hormones" لأغاني فرقة"؟ |
Lakin bu iyi bir şey çünkü güzel bir kadının bana içki içmeyi teklif ettiği anı hatırlamak isterim. | Open Subtitles | لكن ذلك جيّد، لأنني أريد تذكر اللحظة التي دعتني فيها إمرأة جميلة لتناول شراب معها. |
Lakin Allah içki içmeyi, yalan söylemeyi de özendirmemektedir. | Open Subtitles | لكن الله لا يجيز شرب الخمر والكذب أيضاً |
Rick, içki içmeyi bırakayım mı? | Open Subtitles | ريك هل على ان اتوقف عن شرب الخمر ؟ |