| Ancak mücadele etmiyor, çünkü ağaçtaki tüm nektarı kendi içmek istiyor. | Open Subtitles | لكنه لا يقاتل لمجرد أنه يريد شرب كل رحيق الشجرة بمفردة |
| Downton'da buluşacağız. Buradayken çay içmek istiyor. | Open Subtitles | اللقاء سيكون في داونتون يريد شرب الشاي عندما يكون هنا |
| Yale'e ilk başvurduğumdaki gibi çay içmek istiyor herhalde. | Open Subtitles | مديرة المدرسة طلبت مني أن أقابلها في المدرسة أظن أنها تريد شرب الشاي معي |
| - Peki sen kahveni içmek istiyor musun? | Open Subtitles | نعم، هل تريد شرب القهوة؟ |
| Kızın içmek istiyor. | Open Subtitles | ابنتُكَ بحاجةٍ لشراب. |
| Kızın içmek istiyor. | Open Subtitles | ابنتُكَ بحاجةٍ لشراب. |
| Canım daha fazla şarap içmek istiyor. | Open Subtitles | أحب شرب النبيذ أكثر مما كنت سابقا |
| Doğum günün hakkında konuşmak için benimle buluşup kahve içmek istiyor. | Open Subtitles | إنها تريد أن تشرب القهوه والحديث عن عيد ميلادك. |
| Chino su içmek istiyor. | Open Subtitles | تشينو يريد شرب الماء |
| Hâlâ su içmek istiyor. | Open Subtitles | ما زلت تريد شرب الماء. |
| Canım daha fazla şarap içmek istiyor. | Open Subtitles | أحب شرب النبيذ أكثر مما كنت سابقا |
| Canım daha fazla şarap içmek istiyor. | Open Subtitles | أحب شرب النبيذ أكثر مما كنت سابقا |
| Annen benimle kahve içmek istiyor. | Open Subtitles | والدتك تريد أن تشرب القهوة معي |
| Bizimle hızlıca bir şeyler içmek istiyor. | Open Subtitles | تريد أن تشرب كأسًا سريعًا معنا |