Neden içmem için o çayı verdin bana? | Open Subtitles | لماذا أعطيتني ذلك الشاي لأشربه ؟ |
Filmlerimde bunu içmem için bana para ödüyorlar. | Open Subtitles | دفع لي أجراً لأشربه في أفلامي |
Jason ziyarete geldiğinde gazoz şişesinin içine votka doldurmuştu. Beni kandırıp içmem için her şeyi yaptı. | Open Subtitles | عندما أتي (جاسون) لزيارتي أحضر معه كأس صودا ملئ بالفودكا وحاول خداعي لأشربه. |
Bana her sabah içmem için süt getirir. | Open Subtitles | تحضر لي الحليب كي أشرب في الصباح |
-Kevin dışarda içmem için birşeyler verdi. | Open Subtitles | -كيفن) يجعلني أشرب في الخارج) |