Dünya algısı içten dışa yönde işliyor, yalnızca dışarıdakini iç bünyede anlamlaştırmıyoruz. | TED | عالمنا المُختبر ينشأ من الداخل إلى الخارج، ليس فقط من الخارج للداخل. |
..sonra gidiyor, onu özlüyorum ama en azından içten içe ölmüyorum. | Open Subtitles | ومن ثم يرحل وأفتقده لكنني على الأقل لا أموت من الداخل |
Sanırım içten bir özür dilemeyen bok kafalı birinin sesini duydum. | Open Subtitles | أعتقد إنني سمعت صوت شخص أحمق يتحدث لي بدون إعتذار صادق |
O kelimeden nefret ediyorum. İğreniyorum. Beni içten içe öldürüyor. | Open Subtitles | أكره هذه الكلمة, وأشمئز منها تجعلني أشعر بالموت في داخلي |
Ve bu yüzden, genelde oldukça etkileyici olan, dürüst, açık yürekli ve içten cevaplarla karşılaşıyorsunuz. | TED | وبسبب ذلك، تحصل في نهاية المطاف على ردود صادقة وصريحة جداً التي تكون في العادة شاعرية. |
Binlerce üretilen stirling motorlarının aksine, yüz milyonlarca içten yanmalı motorlar üretildi. | TED | صنعت مئات الملايين من محركات الاحتراق الداخلي بالمقارنة إلى آلاف محركات ستيرلنج |
Demek istediğim, yaptığım şeyden nefret ettim, ve beni içten içe yıprattı. | Open Subtitles | اقصد انا كنت اكره ما كنت اقوم به وقد مزقني من الداخل |
Lakin bir kere tattın mı zehre dönüşür ve adamı içten çürütür. | Open Subtitles | لكن بُمجرد تَذُوقُك لهّا تتحوّلُ إلى سُمّ و تنخـّرُ بكَ مِنْ الداخل |
İçten dışa doğru eriyip tükenirken uyanık olacağız en azından. | Open Subtitles | على الأقل سنكون صامدين بينما نذوب من الداخل إلى الخارج |
Üst anlatı, demokrasiyi içten öldüren bir kanserdir. | TED | القصص الكبرى هي السرطان الذي يفتك بالديموقراطية من الداخل. |
Böylece ışık dalgaları kullanarak atardamara içten dışa doğru bakılan bir test uyguladık: testin adı: atardamar içi ultrason. | TED | فقمنا بعمل فحص داخل الشريان التاجي بالموجات فوق الصوتية. حيث نستخدم الموجات الصوتية لرؤية الشريان من الداخل والخارج. |
Hayranlarına karşı çok içten, belki de fazlasıyla içten. 50 CENT MÜZİSYEN | Open Subtitles | إنه صادق بشكلٍ مؤلم مع الجمهور ربما صادق بشكل زائد عن الحد |
Muhteşem. İçten. Hassas. | Open Subtitles | إنه رائع، صادق بشكل بهيمي لديه روح شاعرية |
Şişirilebilir, içten ısıtmalı acil durum uyarı ışığı ve yiyecek istihkak cebi var. | Open Subtitles | انها قابلة للنفخ و مزودة بسخّان داخلي منارة للطوارئ بالاظافة الى رزمة للأكل |
Hiç kimse de bunun gerçek olup olmadığını, sen içten misin yoksa yapmacık mısın diye sormaz. | Open Subtitles | ولن يسألك أحد أكانت هذه الاستجابة صادقة أم مفتعلة أكانت حقيقية أم مزيفة |
Gerçi New York kurbanlarındaki gibi bir içten kaynamaya sebep olmamış. | Open Subtitles | و لكنه لم يسبب الغليان الداخلي مثل ما جرى لضحايا نيويورك |
Bir pisicik gibi görünmeden içten olmak zorundasın. | Open Subtitles | يجب أن تبدوا صادقاً من القلب بدون أن تكون خنوعاً |
"Son olarak eğer hareketlerim herhangi bir rahatsızlık yarattıysa en içten özürlerimi iletirim." | Open Subtitles | و على الصعيد الشخصي ان تسببت أفعالي بالضيق لأي أحد أنا اعتذر بصدق |
Ve geceler boyu bizi evlerinde misafir eden sizlere içten teşekkürlerimi sunuyorum. | Open Subtitles | وشكراً خالص من الأعماق لكلكم الذين أدخلونا في بيوتهم ليلة تلو أخرى |
CA: İçten söylersen, bir beş yıl daha alacak diye düşünüyor musun? | TED | كريس: هل تعتقد في داخلك, أنها ستحتاج على الأقل خمسة أعوام أخرى؟ |
Haydi ama. İçten içe tam da bunu söylemek istiyorsun. | Open Subtitles | هيا، في أعماقك ذلك بالضبط ما كنت تحاول قوله |
Ülkemizin, geleneklerimizin, özgün karakterimizin ve tarihimizin savunmasını bir birey ve insan olarak temsil eden size en içten tebriklerimizi iletiyorum. | Open Subtitles | نعرب لك عن تهانينا القلبية سيدي ، كشخص وكإنسان و كممثل |
Zorlu konuları ve ikilemleri değerlendirip, dürüst ve içten olmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تنظر إلى صعوبة الأمر والمعضلات وأن تكون صادقا |
Muhtemelen o da birşeyler okuyordur. Çok içten biri. | Open Subtitles | ربما يقرأ أيضاً , إنه عميق جدً , تدرين ذلك ؟ |
Görünüşe göre güç yedekleme ünitesinden silaha doğru içten akıyor. | Open Subtitles | يبدو ان الطاقه تسير داخليا من الموزع الى السلاح |
Ayrıldığımızda, sen beni terkettiğinde, biliyorum ki bağımız kopacak ve ben içten içe kanayacağım. | Open Subtitles | حينمانفترق، حينما.. تتركينني، أعتقد بأن هذه الرابطة ستنقطع و أنا سأنزف داخلياً. |