ويكيبيديا

    "içten" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الداخل
        
    • صادق
        
    • داخلي
        
    • صادقة
        
    • الداخلي
        
    • صادقاً
        
    • بصدق
        
    • خالص
        
    • داخلك
        
    • أعماقك
        
    • القلبية
        
    • صادقا
        
    • عميق
        
    • داخليا
        
    • داخلياً
        
    Dünya algısı içten dışa yönde işliyor, yalnızca dışarıdakini iç bünyede anlamlaştırmıyoruz. TED عالمنا المُختبر ينشأ من الداخل إلى الخارج، ليس فقط من الخارج للداخل.
    ..sonra gidiyor, onu özlüyorum ama en azından içten içe ölmüyorum. Open Subtitles ومن ثم يرحل وأفتقده لكنني على الأقل لا أموت من الداخل
    Sanırım içten bir özür dilemeyen bok kafalı birinin sesini duydum. Open Subtitles أعتقد إنني سمعت صوت شخص أحمق يتحدث لي بدون إعتذار صادق
    O kelimeden nefret ediyorum. İğreniyorum. Beni içten içe öldürüyor. Open Subtitles أكره هذه الكلمة, وأشمئز منها تجعلني أشعر بالموت في داخلي
    Ve bu yüzden, genelde oldukça etkileyici olan, dürüst, açık yürekli ve içten cevaplarla karşılaşıyorsunuz. TED وبسبب ذلك، تحصل في نهاية المطاف على ردود صادقة وصريحة جداً التي تكون في العادة شاعرية.
    Binlerce üretilen stirling motorlarının aksine, yüz milyonlarca içten yanmalı motorlar üretildi. TED صنعت مئات الملايين من محركات الاحتراق الداخلي بالمقارنة إلى آلاف محركات ستيرلنج
    Demek istediğim, yaptığım şeyden nefret ettim, ve beni içten içe yıprattı. Open Subtitles اقصد انا كنت اكره ما كنت اقوم به وقد مزقني من الداخل
    Lakin bir kere tattın mı zehre dönüşür ve adamı içten çürütür. Open Subtitles لكن بُمجرد تَذُوقُك لهّا تتحوّلُ إلى سُمّ و تنخـّرُ بكَ مِنْ الداخل
    İçten dışa doğru eriyip tükenirken uyanık olacağız en azından. Open Subtitles على الأقل سنكون صامدين بينما نذوب من الداخل إلى الخارج
    Üst anlatı, demokrasiyi içten öldüren bir kanserdir. TED القصص الكبرى هي السرطان الذي يفتك بالديموقراطية من الداخل.
    Böylece ışık dalgaları kullanarak atardamara içten dışa doğru bakılan bir test uyguladık: testin adı: atardamar içi ultrason. TED فقمنا بعمل فحص داخل الشريان التاجي بالموجات فوق الصوتية. حيث نستخدم الموجات الصوتية لرؤية الشريان من الداخل والخارج.
    Hayranlarına karşı çok içten, belki de fazlasıyla içten. 50 CENT MÜZİSYEN Open Subtitles إنه صادق بشكلٍ مؤلم مع الجمهور ربما صادق بشكل زائد عن الحد
    Muhteşem. İçten. Hassas. Open Subtitles إنه رائع، صادق بشكل بهيمي لديه روح شاعرية
    Şişirilebilir, içten ısıtmalı acil durum uyarı ışığı ve yiyecek istihkak cebi var. Open Subtitles انها قابلة للنفخ و مزودة بسخّان داخلي منارة للطوارئ بالاظافة الى رزمة للأكل
    Hiç kimse de bunun gerçek olup olmadığını, sen içten misin yoksa yapmacık mısın diye sormaz. Open Subtitles ولن يسألك أحد أكانت هذه الاستجابة صادقة أم مفتعلة أكانت حقيقية أم مزيفة
    Gerçi New York kurbanlarındaki gibi bir içten kaynamaya sebep olmamış. Open Subtitles و لكنه لم يسبب الغليان الداخلي مثل ما جرى لضحايا نيويورك
    Bir pisicik gibi görünmeden içten olmak zorundasın. Open Subtitles يجب أن تبدوا صادقاً من القلب بدون أن تكون خنوعاً
    "Son olarak eğer hareketlerim herhangi bir rahatsızlık yarattıysa en içten özürlerimi iletirim." Open Subtitles و على الصعيد الشخصي ان تسببت أفعالي بالضيق لأي أحد أنا اعتذر بصدق
    Ve geceler boyu bizi evlerinde misafir eden sizlere içten teşekkürlerimi sunuyorum. Open Subtitles وشكراً خالص من الأعماق لكلكم الذين أدخلونا في بيوتهم ليلة تلو أخرى
    CA: İçten söylersen, bir beş yıl daha alacak diye düşünüyor musun? TED كريس: هل تعتقد في داخلك, أنها ستحتاج على الأقل خمسة أعوام أخرى؟
    Haydi ama. İçten içe tam da bunu söylemek istiyorsun. Open Subtitles هيا، في أعماقك ذلك بالضبط ما كنت تحاول قوله
    Ülkemizin, geleneklerimizin, özgün karakterimizin ve tarihimizin savunmasını bir birey ve insan olarak temsil eden size en içten tebriklerimizi iletiyorum. Open Subtitles نعرب لك عن تهانينا القلبية سيدي ، كشخص وكإنسان و كممثل
    Zorlu konuları ve ikilemleri değerlendirip, dürüst ve içten olmalısın. Open Subtitles عليك أن تنظر إلى صعوبة الأمر والمعضلات وأن تكون صادقا
    Muhtemelen o da birşeyler okuyordur. Çok içten biri. Open Subtitles ربما يقرأ أيضاً , إنه عميق جدً , تدرين ذلك ؟
    Görünüşe göre güç yedekleme ünitesinden silaha doğru içten akıyor. Open Subtitles يبدو ان الطاقه تسير داخليا من الموزع الى السلاح
    Ayrıldığımızda, sen beni terkettiğinde, biliyorum ki bağımız kopacak ve ben içten içe kanayacağım. Open Subtitles حينمانفترق، حينما.. تتركينني، أعتقد بأن هذه الرابطة ستنقطع و أنا سأنزف داخلياً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد