İçtikleri su kirli... ...bu nedenle de kolera, diyare ve sarılık oluyorlar... ...ve ölüyorlar. | TED | فهم يشربون الماء الذي يعلمون انه معدٍ ويصابون بالكوليرا والاسهال واليرقان ومن ثم يموتون |
Birlikte takılıp bira içtikleri yere ben de gitmiştim. | Open Subtitles | لقد كنت هناك، حيث يخرجون و يشربون البيرة |
Sonra da kanını içtikleri insanlar, yaşlanırlar ve sonra da ölürler. | Open Subtitles | وحينها يكبر الناس الذين شربوا من دمهم ثم يموتون |
Votka, tek içtikleri şey bu, değil mi? | Open Subtitles | فودكا" . هذا ما يشربوه" أليس كذلك ؟ |
Yahudilerin birbirlerini tolşoke ettiği bölümleri sevdim sonra İbrani vinolarını içtikleri bölümü ve karılarının hizmetçileriyle yattıkları bölümü. | Open Subtitles | ولكن أحببت الأجزاء التي تحكي قصص اليهود الذين يقاتلون بعضهم البعض ثم يحتسون النبيذ اليهودي ويعاشرون وصيفات زوجاتهم |
O uzun ve tarihi ayakta durma olayı sırasında ne tür içecekler içtikleri hakkında yazılı dökümanlar mı var? | Open Subtitles | ... هل لديك مخطوطة عمّا كانوا يشربونه أنه كان لديهم أم لا في ذلك الوقوف التاريخي الطويل الليلي؟ |
Herkesin anlattığı hikayelerde tutarlı olan tek şey McPoyle kardeşlerin o gece orada olduğu ve gece boyunca süt içtikleri. | Open Subtitles | الجزء الثابت الوحيد ..حول كل قصة هو أن الماكبوويل كانوا هناك وهم كانوا يشربون الحليب |
Yaktığı müddetçe ne içtikleri umurlarında değil. | Open Subtitles | انهم لا يأبهون ما يشربون ما دام يسكرهم. |
Bazı Hintliler'in kendi çişlerini içtikleri bilinen bir gerçek. | Open Subtitles | يُعرف عن بعض الهنود بأنهم يشربون بولهم |
- Şu içkiyi içtikleri dini törende... - Yaje. | Open Subtitles | - أنجز خلال المراسم حيث يشربون - |
Dünyamıza geldikleri havamızı soludukları, yiyip içtikleri anda işgalcilerin kaderi çizilmişti. | Open Subtitles | منذ اللحظة التي وصل فيها الغزاة و تنفسوا هواءنا، و أكلوا و شربوا أصيبوا باللعنة |
Dünyamıza geldikleri havamızı soludukları, yiyip içtikleri anda işgalcilerin kaderi çizilmişti. | Open Subtitles | منذ اللّـحظة الّـتي وصل فيها الغزاة و تنفّـسوا هواءنا ، و أكلوا و شربوا أصيبوا باللّـعنة |
Yani, saf su içtikleri kadar votka içtiler ki bu ilginçti. | TED | حتى أنهم شربوا فودكا بقدر ما شربوا ماء عادي ، التي كانت مثيرة للاهتمام . |
Votka, tek içtikleri şey bu, değil mi? | Open Subtitles | فودكا" . هذا ما يشربوه" أليس كذلك ؟ |
Yahudilerin birbirlerini tolşoke ettiği bölümleri sevdim sonra İbrani vinolarını içtikleri bölümü ve karılarının hizmetçileriyle yattıkları bölümü. | Open Subtitles | ولكن أحببت الأجزاء التى تحكى قصص اليهود الذين يقاتلون بعضهم البعض ثم يحتسون النبيذ اليهودى ويعاشرون وصيفات زوجاتهم |
Tabii ki şok oldular, çünkü bu su, içtikleri, banyo yaptıkları, balık tuttukları ve içinde yaşadıkları su. | TED | لذلك كانوا مصدومين، لأنه كان ذلك الماء الذي يشربونه ويستحمون به، والماء الذي يصطادون منه -- هذا هو المكان الذين يعيشون فيه. |