Katie o gördüğüm en iğrenç şey | Open Subtitles | كيتي، هذا أكثر شيء مقزز قد رأيته على الإطلاق |
Hayatımda gördüğüm en iğrenç şey bu! | Open Subtitles | هذا أكثر شيء مقزز رأيته في حياتي |
O iğrenç şey yakında burada olacak. | Open Subtitles | قريبا رجس سيكون هنا... |
- O iğrenç şey var ya... | Open Subtitles | ـ هذا رجس... |
Hayatımda gördüğüm en iğrenç şey otobüsteyken vücudumdan çıktı diye mi? | Open Subtitles | وهو أكثر شيء مقرف سأراه وأن اعرض جسدي في الحافلة |
Bir plajda gördüğüm en iğrenç şey. | Open Subtitles | حسناً هذا هو أكثر شيء مقرف رأيته على الساحل طوال حياتي |
Biliyor musun, onlara sebze tabağı diyelim çünkü aklıma gelen en iğrenç şey o. | Open Subtitles | أنت تعلم ماذا , سأسميهم الخضروات المشكلة لأن هذا هو أفدح شيء أستطيع أن أفكر فيه. |
Bu hayatımda gördüğüm en iğrenç şey. | Open Subtitles | حسنا، هذا هو الى حد كبير أفدح شيء رأيته. |
Ve yapmak zorunda olduğumuz bu iğrenç şey yaşamak. | Open Subtitles | وهذا الشيء الفظيع الذي علينا عمله... إنه حياة. |
Bu hayatım boyunca kokladığım en iğrenç şey. | Open Subtitles | ذلك أكثر شيء مقزز اشتمته في حياتي |
Bu şimdiye kadar içtiğim en iğrenç şey. | Open Subtitles | ذلك أكثر شيء مقرف تناولته في حياتي |
Şimdiye kadar gördüğüm en iğrenç şey. | Open Subtitles | أوه , هذا أكثر شيء مقرف رأيته في حياتي |
Bu hayatımda gördüğüm en iğrenç şey. | Open Subtitles | حسنا، هذا هو الى حد كبير أفدح شيء رأيته في حياتي. |
- Evet. Çenendeki şu iğrenç şey. | Open Subtitles | الشيء الفظيع على ذقنكِ. |