Göçmen işçilerden alınan istihdam ücretlerine son versek? | TED | إذا ما ألغينا رسوم الاستقدام المفروضة على العمال المهاجرين؟ |
- Biliyorum. Ben bu hatta ray döşeyen Çinli işçilerden biriydim. | Open Subtitles | فقد كنت واحدة من العمال الصينيين اللذين مدوا خطوط السكك الحديية تلك |
Yumurta gibi şeyler, ne bileyim, burada bulamadığınız ve ihtiyacınız olan ne varsa Polonyalı işçilerden alabilirsiniz. | Open Subtitles | أو البيض,لا أعلم ما ستحتاجونه للمقايضة مع العمال البولنديون.ممنوع مجيئهم هنا |
Eğer işçilerden biri giderleri azaltan veya üretimi hızlandıran bir fikirle gelirse 50,000 $ ikramiye kazanacaktı. | Open Subtitles | فإن جاء أحد العاملين بالمصنع بفكرة تقوم بتوفير تكاليف أو تزيد من سرعة الخطوط فإنه يحصل على مكافأة قدرها 50 ألف دولار |
Bu işçilerden elde ettiğim verimden memnun kalacaksınız. | Open Subtitles | ستفرح لمستوى الحماس الذي لمسته من هؤلاء العمّال |
Ev sahiplerine, işçilerden orta hallilere kadar. | Open Subtitles | انها ملك الطبقة العامة والطبقة المتوسطة |
İşçilerden birinden benimle dansetmesini isteyeceğim. | Open Subtitles | سوف اسأل احدي هؤلاء العمال ليرقص معي اوه |
İşçilerden oluşan gruplar, silahlı nöbetçiler eşliğinde merkez boyunca dikenli teller dikmeye başladılar. | Open Subtitles | بدأت فرق من العمال تحت حراسة مسلحة بإقامة حاجز من الأسلاك الشائكة ابتداءً من المنتصف |
Craine de tekstil fabrikalarındaki işçilerden bir servet edinmiş. | Open Subtitles | ذلك حيث جَمعَ كراين ثروة طائلة على ظهورِ العمال في طواحينِ النسيج |
Neyse, Maroma bu işçilerden biriymiş. Meksika'dan kaçırılmış. | Open Subtitles | على أى حال ماروما كان من هؤلاء العمال الذين أتوا من المكسيك |
Tamamen masum olan işçilerden birkaçı her gün piyango yoluyla.. | Open Subtitles | حيث العمال البريئين تماماً يتم إختيار عدة أشخاص منهم كل يوم |
Tadilat yaparken işçilerden biri neredeyse boyuyordu. | Open Subtitles | أحد العمال كاد أن يطلي فوق ذلك عندما كنا نغير زينة البيت |
Bu tesis kapatılmadan önce işçilerden biri elini yanlış hortumun önüne koydu. | Open Subtitles | كما تعلم، قبل هذا تم إغلاق مكان أسفل واحد من العمال وضع يده أمام أنبوب الخطأ |
Eminim sonunda işçilerden kurtulduğunuza seviniyorsunuzdur. | Open Subtitles | اتزقع انك سعيدة بالتخلص من العمال اخيرا |
Iran işçileri Afgan işçilerden daha önemlidir. | Open Subtitles | العمال الإيرانيون أكثر أهمية من الأفغان |
Kayıplara karıştılar. İşçilerden biri de kayıp. | Open Subtitles | إنهم خائفون ، فواحدُ من العمال مفقود |
İşçilerden bahsediyorsan, onlar sabah erken kalkıp gerçek işi yapanlardır. | Open Subtitles | لكن اذا تتحدث عن العاملين هم أناس يستيقظون كل صباح ويعملون عملا حقيقيا |
Polisin dediğine göre işçilerden biri bulmuş. | Open Subtitles | قالت أن الشرطة أن أحد العاملين بالطقم وجدها |
Güvenlik işi yapan sivil işçilerden biri. | Open Subtitles | لا، إنها من المدنيين العاملين في الأمن |
Bu işçilerden aldığım verimden siz de memnun kalacaksınız. | Open Subtitles | ستفرح لمستوى الحماس الذي لمسته من هؤلاء العمّال |
İşçilerden biri fıçıyı bardan biraz uzağa koydu. Söyler misin yerini değiştirsin? | Open Subtitles | أحد العمّال تركَ برميلًا صغيرًا بعيدًا جدًا عن المسقى، هلّا طلبتِ منهم نقله؟ |
Ev sahiplerine, işçilerden orta hallilere kadar. | Open Subtitles | انها ملك الطبقة العامة والطبقة المتوسطة |