Kim... bu yaraya kim pansuman yapmışsa güzel iş çıkarmış gerçekten güzel iş. | Open Subtitles | مهما كان من عالج هذا الجرح فقد قام بعمل جيد. عمل حقيقى رائع. |
-Psikoljik bir özrüm var. - Fiyakalı iş çıkarmış. | Open Subtitles | كنت اعانى من عوائق نفسية لقد قام بعمل جيد فعلا |
Gözde iyi iş çıkarmış, ama ağız için aynısını söyleyemeyeceğim. | Open Subtitles | اوه حسنا، يبدوا انه قام بعمل جيد في العيون لكن لم يبلِ جيدا ناحية الفم |
Gayet iyi iş çıkarmış. Gerçekten, ve bak Senin çıkış vizeni de hallettim. | Open Subtitles | قامت بعمل جيد في الحقيقة, انظر اعطتني فيزا للخروج مزيفة بأسمك |
- Baraj işi gibi güzel iş çıkarmış doğrusu. | Open Subtitles | أظن بأنه قام بعملٍ رائع |
- Almanya'daki çalışanımız LeMere'in kafa yarasını korumada müthiş bir iş çıkarmış. | Open Subtitles | الأفراد الخاصين بنا فى ألمانيا قاموا بعمل جيد فى حفظ جرح الرأس للملازم ليمير |
Bence çok kötü bir iş çıkarmış ve onunla tekrar çalışacağımızı hiç zannetmiyorum. | Open Subtitles | اعتقد انه يقوم بعمل مريع و لا اعتقد اننا سنستخدمه مره اخرى |
Bunları her kim yaptıysa berbat bir iş çıkarmış. | Open Subtitles | وعلى سبيل التقييم ايا كان من قام بذلك هو قام بعمل سيئ |
Bunları her kim yaptıysa berbat bir iş çıkarmış. | Open Subtitles | وعلى سبيل التقييم ايا كان من قام بذلك هو قام بعمل سيئ |
Kaçıyor, stres altında? İyi iş çıkarmış doğrusu. | Open Subtitles | لقد قام بعمل جيد بالرغم من أنـه كان تحت ضغط كبير |
Kaçıyor, stres altında? İyi iş çıkarmış doğrusu. | Open Subtitles | لقد قام بعمل جيد بالرغم من أنـه كان تحت ضغط كبير |
Doktorun burun direğini düzeltmede harika iş çıkarmış. | Open Subtitles | دكتورك حقاً قام بعمل جيد في . إصلاح حاجزك المنحرف |
Maalesef, izlerini örtmekte iyi iş çıkarmış. | Open Subtitles | ولسوء الحظ، قام بعمل جيد في إخفاء آثاره. |
Belli ki onları yetiştirirken çok iyi bir iş çıkarmış. | Open Subtitles | و الذي على ما يبدو أنه قام بعمل جيد في تربيتهم |
15 yaşında olduğunu biz bile yeni öğrendik. Bunu saklama konusunda iyi iş çıkarmış. | Open Subtitles | إذا كنا عرفنا أن عمرها 15، فلقد قامت بعمل جيد للغاية في إخفائه |
O shemp kostümü ile harika bir iş çıkarmış. | Open Subtitles | لقد قامت بعمل رائع في تصميم زي المراة القرد |
Rona harika bir iş çıkarmış gerçekten. "Kadınların yüzde 80'i boşanmanın çocukların iyiliğine olacağı durumlarda boşanmayı destekliyor." | Open Subtitles | رونا قامت بعمل رائع. ٨٠٪ من النساء يدعمن الطلاق |
Kulağa harika geliyor! Harris iyi iş çıkarmış. | Open Subtitles | يبدو جيدًا، (هاريس) قام بعملٍ رائع. |
Birlikte muhteşem bir iş çıkarmış kocaman, mutlu bir arkadaş grubuyuz sadece. | Open Subtitles | نحن فقط واحدة كبيرة سعيدة الأخوة من الناس الذين قاموا بعمل رائع معا. |
Müteahhitiniz çok iyi iş çıkarmış bu arada. | Open Subtitles | بالمناسبة، مُقاولكِ يقوم بعمل رائع. |
Oğlun iyi iş çıkarmış galiba. | Open Subtitles | أتوقع من هذا أن أبنك أبلى حسناً |