Benim durumumda iş öncesi içmek, iş sırasında içmek... ve sonunda da iş yerine içmek başladı. | Open Subtitles | كنت أشرب قبل العمل وبعد العمل ثم بدأت بالشرب أثناء العمل |
Sadece iş sırasında buluşuyoruz. | Open Subtitles | الزمن الوحيد الذي إلتقينا فيه كان أثناء العمل |
Bishop demişti ki: "İş sırasında içmek yok Aidan". | Open Subtitles | على أية حال , بيشوب قال لا مزيد من الشرب أثناء العمل , أيدن |
Bunu sevdiniz mi, iş sırasında biraz spor yapabilirsiniz. | TED | إذن أنت هكذا تلعب الرياضه أثناء العمل. |
Ama, iş sırasında dikkatli olmanı hatırlatmak için burada olmazsam unutabilirsin. | Open Subtitles | ولكن... إذا لم أكُن هُنا، لكي أُذكّرك بأن تنتبه أثناء العمل رُبما قد تنسى ذلك. |
Ama... iş sırasında dikkatli olmanı hatırlatmak için burada olmazsam, ...unutabilirsin. | Open Subtitles | ولكن... إذا لم أكُن هُنا، لكي أُذكّرك بأن تنتبه أثناء العمل رُبما قد تنسى ذلك. |
İş sırasında eğlenmek yasak. | Open Subtitles | تتبادلون الطرُف ممنوع المرح أثناء العمل |
Larry'nin araştırmacılarından biri iş sırasında ölmüş. | Open Subtitles | واحد من موظفي (لاري) سقط ميتاً أثناء العمل |
Scofield, iş sırasında oturmak yok. | Open Subtitles | سكوفيلد)، لا تجلس أثناء العمل) |
Ya da porno yıldızı 'Hank Hardwick', asıl adı 'Henry Lefkowitz' tüm testleri normal olan hasta iş sırasında şiddetli fotofobi ile yere yığılmış. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}،(أو الممثل الإباحيّ (هانك هاردويك هنري ليفويتز) المولود بالفطرة) {\pos(192,220)}فحوصاته سليمة تماماً {\pos(192,220)}انهار أثناء العمل برُهاب شديد للضوء |