Yeni birine ihtiyacınız olduğunu duydum, uh-- uh, belki bir iş vardır. | Open Subtitles | سمعت انك قد تحتاجين الى وجة جديد فقد يكون هناك عمل جديد |
Belki filmde onun için bir iş vardır. | Open Subtitles | ربما يكون هناك عمل مناسب له في الفيلم |
Belki filmde onun için bir iş vardır. | Open Subtitles | ربما يكون هناك عمل مناسب له في الفيلم |
Belki de böyle hissedenler için bir iş vardır. | Open Subtitles | قد تكون هناك وظيفة للأشخاص الذين يشعرون بهذه الطريقة |
Belki de böyle hissedenler için bir iş vardır. | Open Subtitles | قد تكون هناك وظيفة للأشخاص الذين يشعرون بهذه الطريقة |
İnsanların kendisini aptal olarak görmelerine izin verecek kadar akıllı büyük bir adama daima iş vardır. | Open Subtitles | لطالما كان هناك عملًا ،للرجل العاقل بما يكفي ليعرف أنه من الأفضل أن تترك الناس تظنّك أحمقًا |
Milletin kendisini aptal sanmasına izin verecek kadar akıllı bir büyük adam için her zaman iş vardır. | Open Subtitles | لطالما كان هناك عملًا ،للرجل العاقل بما يكفي ليعرف أنه من الأفضل أن تترك الناس تظنّك أحمقًا |
Birçok, birçok insan için birçok, birçok iş vardır. | Open Subtitles | هناك الكثير، و العديد مِنْ الوظائفِ للكثير و العديد مِنْ الناسِ. |
Birçok, birçok insan için birçok, birçok iş vardır. | Open Subtitles | هناك الكثير، و العديد مِنْ الوظائفِ للكثير و العديد مِنْ الناسِ. |
Benim olduğum yerde sana da iş vardır. | Open Subtitles | هناك وظيفة لكِ، حيثما أكون |