İkisinden de doğruca Amerikan elçiliğine giden yolları işaretledim. Telefon numaraları arkada. | Open Subtitles | لقد علّمت أكثر الطرق مباشرة من كلاهما إلى السفارة الأمريكية الأرقام في الخلف |
Kabul etmesi gerekenlerin hepsini işaretledim. | Open Subtitles | لقد علّمت علة كل الأغراض التي يفترض به أخذها |
Bir kaç sayfayı işaretledim. Kent konseyine karşı yardımı olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | لقد حددت بعض الصفحات الى يمكن ان تستخدمها ضد مجلس المدينه |
İmzalaman gereken yerleri işaretledim. | Open Subtitles | .اقرأيهم في أي وقت، وقد حددت لك مكان التوقيع |
Eh, hepsi senin etrafındadır. Bak, ben işaretledim. | Open Subtitles | حسنا انها حولك انظر لقد حددتها |
Bunlar çocuğun telefon dökümleri. Kızın aramalarını işaretledim. | Open Subtitles | هذا سجل مكالمات هاتفه، و أنا حدّدت إتصالاتها. |
Dinleyin. Özellikle dolaptaki yiyeceklerimi işaretledim, etiketlere saygınız olsun. | Open Subtitles | أسمعوا، لقد قمتُ بوضع علامات على طعامي الموجود في الثلاجة |
Geçen ay oradan yapmış olduğun toplamda 300 dolar tutan alışverişleri işaretledim. | Open Subtitles | لقد حددتُ أشياء تم شراؤها منه بحوالي 300 دولار أنفقتها أنت هناك الشهر الماضي |
Bak, iyi bölümleri işaretledim hatta. | Open Subtitles | إنظري، لقد وضعت علامة على المقاطع الجيدة. |
İsveç'in güneyinde 324 rüzgâr türbini varmış. Hepsini haritada işaretledim. | Open Subtitles | هنالك 324 توربينة رياح في جنوب السويد, لقد علّمت عليهم في الخريطة. |
Araştırılacakları işaretledim. | Open Subtitles | لقد علّمت بعض الحقائق الأخرى التي تتطلب تقصياً |
Kimlik yoktu, telsizle bildirdim, adımlarımı geri gittim ayırt edilmesi için ayak izlerimi işaretledim ve yirmi metrelik alanı çevreledim. | Open Subtitles | لم أجد بطاقتها, لقد بلغت تقريراً عبر اللاسلكي, تعقبت خطواتي و علّمت مكان أثار خطواتي من أجل الأغراض الخاصه و وضعت الشريط الخاص بمسرح الجريمة على بعد 20 ياردة |
Şuna bir bak. Kurbanların adreslerini işaretledim. | Open Subtitles | تحقق من هذا لقد علّمت كل عناوين الضحايا |
Bulduğum son yeri işaretledim. | Open Subtitles | لقد حددت نظام تحديد المواقع إلى أخر موقع |
Bu haritanın üzerinde ilgili köyleri işaretledim. Bunu yanınızda götürebilirsiniz. | Open Subtitles | حددت القرى على هذه الخريطة , أنتم يارفاق يمكنكم أخذها معكم |
Tüm jeneratör ve kilit yerlerini haritanızda işaretledim. | Open Subtitles | لقد حددت موقع كل المولدات و المواقع الهامة على خرائطكم |
Boru tünellerinden geçeceğiz. Erişim yerlerinizi haritadan işaretledim. | Open Subtitles | سوف نستعمل أنفاق الخدمة لقد حددت نقاط دخولكم على خرائطكم |
İşte haritan. Senin için işaretledim. | Open Subtitles | هذه خريطتك، لقد حددتها لك |
Yeri işaretledim. | Open Subtitles | لقد حدّدت المكان. |
Fabrikanın etrafındaki tüm kameraları işaretledim. | Open Subtitles | لقد وضعت علامات على جميع كاميرات المراقبة القريبة من هنا |
Profile uyan, muhtemel şüpheli birkaç kişiyi daha işaretledim ama sanırım Dodd, yeteri miktarda öfke ve geçerli bir intikam sergiliyor. | Open Subtitles | حددتُ بعض المشتبهين الآخرين المحتملين والذين يطابقون المعلومات المختصرة... لكنني أعتقد أن (دود) يُظهر الكمية الصحيحة من الغضب وانتقام تبرير الذات |
Küçük çocuğu olan aileleri işaretledim. | Open Subtitles | لقد وضعت علامة على كل الوالدين الذين اطفالهم في المدرسة |
Takvimini işaretledin mi? Elbette işaretledim. | Open Subtitles | هل أشرت على تقويمك لغاية الآن؟ |
Haritaya işaretledim, böylece kamyoneti ve burayı bulabileceksin. | Open Subtitles | وضعت دائرة على الموقع بالخريطة بهذه الطريقة ستتمكنين دائماً من إيجاد الشاحنة و المُخيّم |