Profesör, bu işaretlerin voodoo saçmalığı olduğunu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | ايها البروفيسور انت تسمي العلامات التي على الحائط كلام فارغ؟ |
Ama eğer yapabilseler bile, bu işaretlerin faydasız olduğunu söylemezlerdi. | Open Subtitles | لو يمكنهم سوف يقولون لك أن هذه العلامات ليست ذات جدوى |
Hayır. Bu işaretlerin resimlerinde olduğunu çok önceden farketmiştim. | Open Subtitles | لا لقد لاحظت هذه العلامات على رسومه من قبل |
İşaretlerin gerçek hayattaki cisimleri temsil edebileceğini söylüyor. | Open Subtitles | الأستاذ يعني أن الإشارات قد تمثل اشياء موجودة في العالم الحقيقي |
Profesör işaretlerin gerçek hayattaki cisimleri temsil edebileceğini söylüyor. | Open Subtitles | الأستاذ يعني أن الإشارات قد تمثل اشياء موجودة في العالم الحقيقي |
Bu işaretlerin bir kısmı silah veya konut olabilir mi? | TED | هل يمكن أن تكون بعض علامات رمزا للأسلحة أو السكن؟ |
Belki de olası işaretlerin listesini tutmalıyız. | Open Subtitles | ربما علينا وضع قائمة لكل العلامات الواردة |
Doc, duvarınızdaki bu işaretlerin ne olduğunu öğrenebilir miyim? | Open Subtitles | دكتور ممكن اسألك عن هذه العلامات علي الحائط؟ |
Tüm bu işaretlerin nerede olduğuna yakından bakacağız. | Open Subtitles | أترى، سنلقي نظرة ثاقبة على أمكنة تلك العلامات. |
Bu işaretlerin gösterdiği gelecek yaşanırsa sadece birimiz hayatta kalıp bunu göreceğiz. | Open Subtitles | إن كان المستقبل يتم ملاحظته من قبل هذه العلامات فإن, واحدٌ منا فقط سيعيش لرؤيتها. |
Bu işaretlerin gösterdiği gelecek yaşanırsa sadece birimiz hayatta kalıp bunu göreceğiz. | Open Subtitles | إن كان المستقبل يتم ملاحظته من قبل هذه العلامات فإن, واحدٌ منا فقط سيعيش لرؤيتها. |
Adli tabip dairesel işaretlerin ölmeden önce yapıIdığını ve kurbanların 48 saat tutulduğunu söyledi. | Open Subtitles | الطبيب الشرعي قال ان العلامات الدائرية كانت قبل الوفاة و الضحايا احتجزوا حوالي 48 ساعة |
İşaretlerin değerine katlanmanı anlamak için. | Open Subtitles | لمعرفة ما إذا كنت تستحق العلامات التي تحملها. |
Zararsız kırmızı kral yılanı, işaretlerin taşıdığı koruyucu uyarılardan yararlanmak için zehirli doğu mercan yılanına benzer kırmızı, sarı ve siyah desenlerle evrilmiştir. | TED | تستخدم الأفعى القرمزية أنماط الألوان الأحمر والأصفر والأسود التي تشبه ثعبان المرجان الشرقيّ السام لتستفيد من التحذيرات الوقائية التي تعنيها هذه العلامات. |
Ben işaretlerin ismini söyleyeceğim ve sen de üzerlerine basacaksın, tamam mı? | Open Subtitles | لذا، سوف أنطق أسماء الإشارات وأنت اخطو عليها حالما أذهب، موفقة؟ |
Bu yüzden, biz mağaradayken işaretlerin yarısı ters dönmüştü. | Open Subtitles | لِهذا نِصْف الذي الإشارات في الكهفِ دِيرَ متى وَصلنَا إلى هناك. |
O an, şimdiye kadar gördüğüm işaretlerin doğru olduğunu sonunda anlamamı sağladı. | Open Subtitles | وحينها أدركت أخيراً أنّ كلّ الإشارات التي رأيتها كانت صحيحة |
işaretlerin ne de güzel öyle | Open Subtitles | يا إلهي يالروعة الإشارات التي تصدرها |
Ama sonra, sonra düşünüyorsun ya bu işaretlerin bir nedeni varsa ve görmezlikten gelmek beni sadece korkak yapıyorsa. | Open Subtitles | لكن... لكن تفكري وماذا إذا وجدت هذه الإشارات لسبب ما |
Bu işaretlerin ilgi çekici tarafı geleneksel hız kameralarının 10 da biri kadarlık bir işletme maliyetinin olması. Ama iki kat daha fazla kazayı engelliyorlar. | TED | والجدير بالذكر أن هذه الإشارات تكلف فقط 10% من التكلفة المستمرة للكميرات مراقبة السرعة ولكنها تقلل أكثر من ضعف الحوادث من تلك الكميرات |
Seni öldürürsem, işaretlerin başka bir damara geçmenin bir yolunu bulabilir. | Open Subtitles | إذا أقتلك، قد علامات بك تجد طريقها على سفينة أخرى، |