Datak'ın onu alabilmesinin tek yolu Dünya Cumhuriyeti ile işbirliği içinde olması ve senin kankan Albay Marsh ile tabii. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة التي جعلته يصل لـ"ديتاك" أنه على وفاق مع جمهورية الأرض و رفيقكِ العقيد "مارش". |
Zencilerle işbirliği içinde olduğunuzu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت بأنّكم على وفاق مع السمر .. |
Her insan kendi bireysel yorumunu getirdi ve bu deneyin sonucu olarak; Rotterdam' daki insanların da yüksek oranda işbirliği içinde olabileceği düşünüldü özellikle bira verilirse. | TED | قام كل فرد باستحضار تفسيره الخاص به كانت نتائج التجربة أن ساكني رورتردام شديدي التعاون خصوصاً عندما يُعطَون البيرة. |
Organizasyonlar, çılgın problemlerini işbirliği içinde çizerek ele aldıkça görsel bir devrim gerçekleşiyor. | TED | ثمة ثورة بصرية تحدث الآن بينما تقوم المزيد من المنظمات بمعالجة مشاكلها المستعصية عن طريق التعاون على رسم المشاكل. |
Ancak, dinamik bir grup eğitimcim ile en iyi müfredatı belirlemek için işbirliği içinde çalışıyoruz. | TED | ولكن لدي مجموعة حيوية من المربين الذين يتعاونون كفريق ليقرروا أفضل المناهج. |
Tüm polisler bizimle işbirliği içinde. | Open Subtitles | جميع الرجال في دائرة الشرطة يتعاونون معنا |
Devletle işbirliği içinde olan bir şirkette çalışıyor. | Open Subtitles | يتعاون مع الحكومة |
Karşı tarafla işbirliği içinde olduğunuza inanmamız için bazı sebeplerimiz var. | Open Subtitles | لدينا من الأسباب ما يجعلنا نعتقد أنكما تتعاونان مع العدو |
Zencilerle işbirliği içinde olduğunuzu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت بأنّكم على وفاق مع السمر .. |
Kimseyle işbirliği içinde değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا على وفاق مع أحد |
Kimseyle işbirliği içinde değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا على وفاق مع أحد |
Bunun cevabını bulabilirsiniz. Yani kollektif olarak işbirliği içinde çalışarak bir resim oluşturmak işbirliğinin şeklini değiştiriyor. | TED | ستتمكن من معرفة ذلك فعل ذلك بشكل جماعي وتعاوني في بناء الصورة يحوّل شكل التعاون |
Özellikle de hükümet ve polisle. Tam bir işbirliği içinde olmak zorundayız. | Open Subtitles | خصوصاً الآن لدينا التعاون الكامل من قِـبـّل الحكومة والشرطة |
Önerim işbirliği içinde çalışmak... çatışmaktan ziyade. | Open Subtitles | لذا أقترح أن نعمل في التعاون بدلاً من الصراع |
Bunların hepsi tesadüf olamaz birbirinden alakasız suçlular, tüm dünyada işbirliği içinde. | Open Subtitles | , هذه لايمكن ان تكون صدف المجرمين الغير مرتبطون يتعاونون مع بعضهم البعض حول العالم |
Gördüğüm kadarıyla Lex'in güvenliği polis departmanı ile işbirliği içinde değil. | Open Subtitles | حسبما رأيت، حراس (ليكس) لا يتعاونون "مع قسم شرطة "لنكتشف ماذا حدث |
Birileri polisle işbirliği içinde. | Open Subtitles | شخص ما يتعاون مع الشرطة |
- Maryland Polisi, Özel Taşıma Bürosu ile işbirliği içinde. | Open Subtitles | (قسم شرطة (مريلاند يتعاون مع مكتب النقل الآمن |