Seninle işbirliğim mecburiyetten başladı. Ama sana çok saygı duymaya başladım | Open Subtitles | تعاوني معك بدافع الضرورة ولكنني أكُن بقدر كبير من الإحترام لك |
İşbirliğim karşılığında bana para ve kalacak bir yer vereceğine söz verdi. | Open Subtitles | لقد وعدني بالمال و مكان للإقامة مقابل تعاوني |
Beyler burası sizin yargı ve yetki alanınıza giriyor olabilir ama burada sahip olmadığınız tek şey benim işbirliğim. | Open Subtitles | يا سادة، قد يكون لديكما سُلطة وولاية قضائيّة هنا، لكن تعاوني هُو الشيء الوحيد الذي ليس لديكما. |
Nazilerle olan işbirliğim sadece sembolik. | Open Subtitles | اذهب! تعاوني مع النازيين صوريّ فقط. |
İşbirliğim yüzünden bu işte mimlenmiş olduk. | Open Subtitles | أجل، حسنا... "تعاوني" وضع للتو هذا العمل في خطر. |
Benim işbirliğim şimdi burada sona erdi. | Open Subtitles | تعاوني معكم ينتهي هنا |
İşbirliğim... | Open Subtitles | تعاوني |