ويكيبيديا

    "işe yaramayacak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لن يفلح
        
    • لن تنجح
        
    • لن تعمل
        
    • هذا لن ينجح
        
    • يجدي نفعاً
        
    • لن يعمل
        
    • لن يجدي
        
    • لن تفلح
        
    • لن ينجح الأمر
        
    • لن ينفع
        
    • لن يُفلح
        
    • تجدي نفعاً
        
    • لَنْ يَعْملَ
        
    • لن ينجح هذا
        
    • لن تنفع
        
    Bu işe yaramayacak. En az 9 karakterli olması gerekiyor. Open Subtitles هذا لن يفلح يجب ان تكون تسعه رموز علي الاقل
    Yapmaya çalıştığı şeyi biliyorum. Ama işe yaramayacak. Open Subtitles أعرف ما يحاول أن يفعله لكن الامر لن يفلح
    Muhtemelen işe yaramayacak ama büyük bir özgüvenle söyledim bunu. Open Subtitles على الأرجح لن تنجح ولكنى قلتها مع الكثير من الثقة
    Bu işe yaramayacak. Uzun bir tahta kaşık arıyor. Open Subtitles إنها لن تعمل إنها تبحث عن ملعقة خشبية طويلة
    İşe yaramayacak Raymond. Demokratları bölmeyecek, Open Subtitles حسناً، هذا لن ينجح رايموند، هذا سيوحد الديمقراطيين،
    Şarkını bana ver biraz ayarlama yapalım, benim şarkım olsun. Bu işe yaramayacak. Open Subtitles دعني ان اخذ اغنيتك و اعيد انتاجها لكي تصبح لي لا يجدي نفعاً
    Bir tarafım işe yaramayacak diyor. Open Subtitles ومن ثم اربط عليها كالعصبة دزء مني يعتقد أن هذا لن يعمل
    Onlardan teslim olmalarını isteyebilirsin ama nedense işe yaramayacak gibi. Open Subtitles يمكن أن نطلب الإستسلام لكني أشعر أن هذا لن يجدي
    Sadece geri aramak için şansım olmadı. - Evet, bu işe yaramayacak. Open Subtitles لكن لم تأتيني الفرصة لأتصل عليك نعم هذا لن يفلح
    Eğer tişört giyiyorsan hiçbir işe yaramayacak. Open Subtitles اه حسنا, اذا كنت ترتدين قميصا لن يفلح هذا أبدا,نعم
    Her bağımlı gibi başka bir sorunu çözmeye çalışıyorsun ama bu işe yaramayacak. Open Subtitles وكأيّ مدمن فأنتَ تحاول حلّ مشاكل أخرى وهذا لن يفلح
    - Sana aşığım. - İşe yaramayacak. Open Subtitles ـ لو أني وقعت فى الحب معك ـ لن تنجح المحاولة، ستيفن
    Evet, aynen öyle ama yanlış giymekte inat edersen, işe yaramayacak. Open Subtitles شهرتها أكثر من البيجاما نعم بالضبط لكن لن تنجح إن أصررتِ على لبسها بشكل غير صحيح
    Hayır, üçün gücü büyüsünü kullandım, o olmadan işe yaramayacak. Open Subtitles لا، فلقد استخدمت التعويذة الثلاثية، لذا لن تعمل بدونها
    Bak. Her kim isen bil ki bu olay işe yaramayacak. Open Subtitles أيًّا مَن تكونين، فاعلمي أن هذا لن ينجح.
    Ama sonra da, bu yazmak iyidirden daha kötü, o yüzden de işe yaramayacak. TED بعد ذلك قلت لنفسي هذا أسوء بكثير من دافعي القوي للكتابة و لن يجدي نفعاً.
    Aşısı işe yaramayacak Amiral. Benden söylemesi. Open Subtitles أنا أخبرك ، أيها الأدميرال لقاحها لن يعمل
    Adamın gözünü ele geçirmeden bu bir işe yaramayacak değil mi? Open Subtitles هذا لن يجدي أي نفع إلا إذا إنتزعنا عين الرجل، هه؟
    İşe yaramayacak. Çünkü yanlış ayakkabı giyiyor. Open Subtitles لن تفلح هذه الحيلة لأنها لا ترتدي الحذاء المناسب
    Beni zorlaman hiçbir işe yaramayacak. Odaklanmama izin vermelisin. Open Subtitles لن ينجح الأمر إذا إستعجلتني يجب أن تدعني أستوعبه
    Bu işe yaramayacak, dikkatimi dağıtmaya çalışman-- Open Subtitles أتعلمين هذا لن ينفع فأنتِ تحاولين تشتيتي
    Haklısın, oğlum. İşe yaramayacak. Open Subtitles أنتَ علي حق يا فتي، لن يُفلح الأمر
    Görmemişim gibi davranmıyorum ama olağan polis prosedürü bu durumda bir işe yaramayacak. Open Subtitles لست أدعي أنني لم أره ولكن إجراءات الشرطة المعتادة لن تجدي نفعاً بقضية كهذه
    Ne yapmaya çalıştığını biliyorum ama işe yaramayacak. Open Subtitles أَعْرفُ ما أنت تُحاولُ أَنْ تَعمَلُ، وهو لَنْ يَعْملَ.
    Bu işe yaramayacak, çoban kız. Barbunya'nın sen olmadığını öğrendiklerinde onu hapse atacaklar ya da Lana onu kaçamayacağı bir yere gönderecek. Open Subtitles لن ينجح هذا يا راعية البقر عندما يعرفون أنه لست أنت سوف يحتجزوه
    Eğer bunu beceremezsek bunca bilgisayar korsanlığı bir işe yaramayacak. Open Subtitles كل الإختراقات التي في العالم لن تنفع ان أوقفونا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد