Sadece işini yapıyor, öyle değil mi? - Evet, doğru. | Open Subtitles | أنها فقط تقوم بعملها,أيس كذلك جيل؟ |
- Onu dinliyor. - Kardeşim bir doktor, işini yapıyor. - Henüz doktor olmadı. | Open Subtitles | الطريقة التي لحقتهُ بها - إنها دكتور, تقوم بعملها وحسب - |
Sakin ol, Chuck. O sadece işini yapıyor. | Open Subtitles | إرتحْ،تشك، انها فقط تقوم بعملها |
Ancak ona bağırmanın da alemi yok. Sadece işini yapıyor. | Open Subtitles | ولكن لا يوجد سبب لكي تصرخي عليه إنه يقوم بعمله |
Ben rock yapmakla meşgul olacağım herkesin kendi işini yapıyor olduğunu kontrol etmek sana kalıyor. | Open Subtitles | سأكون مشغولا بالروك لذا يعود الأمر لك للتأكد أن كلّ شخص يقوم بعمله |
Bu kutsal günde burada durmuş Tanrının işini yapıyor vicdanlarınıza sesleniyor. | Open Subtitles | كانت واقفه تقوم بعمل الرب في يوم العطله تنادي ضمائركم |
Polisler sadece işini yapıyor çocuklar. Babanıza dönmelisiniz... | Open Subtitles | رجال الشرطة يقومون بعملهم يا حبيبتي عليكي أن تعودي لوالدك |
Bones, herkes kendi işini yapıyor.. | Open Subtitles | يا كتلة العظام الجميع يؤدي عمله |
- Rebecca işini yapıyor, hepsi o. | Open Subtitles | " ريبيكا " تقوم بعملها , هذا كل ما بالموضوع |
Abbs, Abbs, o sadece işini yapıyor. | Open Subtitles | اابس, اابس إنها فقط تقوم بعملها |
Teşekküre gerek yok. İşini yapıyor işte. | Open Subtitles | لا حاجة إلى شكرها كان تقوم بعملها فحسب |
İşini yapıyor, olay yerini inceliyor. | Open Subtitles | تقوم بعملها ، تعمل بمكان الحادث |
O yalnızca işini yapıyor. | Open Subtitles | إنها تقوم بعملها و حسب |
Sadece işini yapıyor! | Open Subtitles | إنها تقوم بعملها |
O sadece işini yapıyor değil mi robot çocuk? - Ne dedin oğlum? | Open Subtitles | إنه يقوم بعمله أليس كذلك أيها الفتى الآلي؟ |
Özür dilerim, bunu yapmasanız? O sadece işini yapıyor. | Open Subtitles | إنه يقوم بعمله فحسب في الحقيقة كنت أود ان |
Bilgin olsun diye söylüyorum, onu mıncıkladığı falan yok, sadece işini yapıyor. | Open Subtitles | لمعلوماتك لم يكن يتحرش بها كان يقوم بعمله |
Sadece işini yapıyor. Saçmalama. | Open Subtitles | لقد كان يقوم بعمله لا تكن سخيفا |
O kendi işini yapıyor, ben de kendi işimi yapıyorum. | Open Subtitles | انه يقوم بعمله و انا اقوم بعملي |
Biliyor musun annen burda 5 hemşirenin işini yapıyor. | Open Subtitles | أتعلم، أمّك تقوم بعمل خمس ممرضات. |
Bu bölümde çalışan 84 işçim var... ve herkes başını önüne eğip işini yapıyor. | Open Subtitles | لدي 84 عامل في هذا القسم وكلهم يقومون بعملهم بأكمل وجه |
Hayır, hayır katı değil. Sadece işini yapıyor. | Open Subtitles | كلا ، كلا ، هو ليس لئيم إنه يؤدي عمله |
Trol 20 adamın işini yapıyor. Savaşa hazırlanıyor olabilecek 20 adamın. | Open Subtitles | العملاق يمكنه أن يقوم بعمل 20 رجلا والرجال يمكننا أنجهزهم للقتال |
Hataları yok değil ama yine de işini yapıyor. | Open Subtitles | -لا يمكن الاعتراض عليها كليا و لكنها تعمل عملها |
Bak, burası NCIS, Porter, Donanma Bakanı, sadece işini yapıyor. | Open Subtitles | انظر، هذا هو NCIS ، وزيرة البحرية بورتر انها فقط تقوم بوظيفتها . |