Görünüşe bakılırsa birileri senin el işinle ilgilenmeye başlıyor. | Open Subtitles | يبدو انه يوجد شخص ما بدأ يهتم بعملك اليدوى |
Her zaman oğlun olacağım ama işinle en ufak bir ilgim olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | انا ساكون ابنك دائما ولكن لا علاقة لى بعملك |
Kendini işinle tanımlıyorsun ama sürekli doktorlara gittiğin için işten uzak kaldın odaklanamadın. | Open Subtitles | أنتَ إنسانٌ معرّفٌ بعملك لكنّك تراجع الأطبّاء، وتضيّع وقتك ولا تستطيع التركيز |
Ve para getirmeyen işinle de biraz ilgilen. | Open Subtitles | وعملك, لاي شيء انت لا تحظى بالمال. |
Etraftaki insanlarla ilgilendiğin kadar elindeki işinle ilgilenmelisin belki de. | Open Subtitles | لعلّك توجه إنتباهك لعملك وليس للآخرين من حولك |
Yani senin işinle çocuk bir arada olmuyor mu? | Open Subtitles | نعم. انتِ متفانية في عملكِ و هذا يعني لا يمكننا الأنجاب أبدا |
İşinle evli olduğunda aynen böyle olur. | Open Subtitles | إن هذا ما يحدث عندما تكوني مشغولة بعملكِ |
İşinle ilgilenmektense etrafta sikişip duruyorsun. | Open Subtitles | لأنك مهتم أن تعبث بدلاً من أن تهتم بعملك |
İşinle ilgilenmektense etrafta sikişip duruyorsun. | Open Subtitles | لأنك مهتم أن تعبث بدلاً من أن تهتم بعملك |
Beni endişelendiren, işinle ilgisi olmayan şeylerle uğraşman. | Open Subtitles | ما يقلقني هو أنكِ تحومين حول أشياء لا تتعلق بعملك. |
Gerek yok ki. Senin işinle bir alakası yok. | Open Subtitles | أنت لست بحاجة لأذني ذلك لا علاقة له بعملك لدّي |
Ruth, onu senin için davet ettim. İşinle çok ilgilendi. | Open Subtitles | لكن يا "روث"، لقد دعوته من أجلك فهمو مهتم جداً بعملك |
İşinle ilgilenmen gerekirdi. | Open Subtitles | و الذي عليك أن تفعله هو أن تعتني بعملك |
Öyleyse neden işinle kafa ütülüyorsun. Hep kafa mı ütülersin? | Open Subtitles | إذاً لما نفسد حفلتنا بعملك هذا؟ |
Git kendini sikik boktan avukat işinle becer kaltak! | Open Subtitles | اذهب إلى الجحيم أنت وعملك القانوني القذر! |
Çocuklarla ve işinle ilgilen. | Open Subtitles | إهتم ِ بأطفالك وعملك |
Molly'le ve işinle. | Open Subtitles | ومع إبنتك وعملك |
Hiyerarşik olmayan veri dizimlerimi alıp seni işinle baş başa bırakayım ben. | Open Subtitles | كنت أخذ نماذج معلوماتي الغيرهرميةمن رأسك.. وأتركك لعملك ... |
Seni birazdan işinle başbaşa bırakacağız. | Open Subtitles | قريباً سندعك لعملك. |
Bana işinle ilgili her şeyi anlat, otel hakkındaki her şeyi. | Open Subtitles | أريدك أن تخبريني بشأن كل شيء يخصّ عملكِ. |
Beth, benim yüzümden işinle sorun yaşamanı istemem. | Open Subtitles | -بيث), لا أريد أن أسبب لكِ المشاكل مع عملكِ) |
Bana haksızlık ediyorsun. Ben senin işinle hep ilgilendim. | Open Subtitles | مهلاً، ذلك ليس عدلاً أنا أهتم بعملكِ |
Büyük şehirlerde, işinle meşgul olmak çok zordur | Open Subtitles | فى أى مدينه رئيسيه, الإهتمام بشؤونك الخاصه هو علم |