Oysa diğer yanda Ted Bundy gibi insanlar var. Ted Bundy genç kadınları kaçırmaktan, onlara tecavüz etmekten, işkence edip sonra da öldürmekten büyük zevk alıyordu. | TED | وعلى الطرف الآخر شخص أخر مثل تيد بندي والذي كان مدمنا على اغتصاب وتعذيب النسوة وقتلهن |
İyi hoş da Vlakplaas'ta kaç siyahi insana işkence edip öldürdü? | Open Subtitles | وهذا شيء رائع. ولكن كم من الأسود الرجل الذي قتل وتعذيب Vlakplaas؟ |
Seni bulurlarsa işkence edip öldürürler. | Open Subtitles | وإن وجدوك، سيعذّبونَك ومن ثمَّ سيقتلونَك. |
Cinsel bir sadist, kurbanlarına işkence edip sonuçlarını görmedikçe tatmin olmaz. | Open Subtitles | سادي جنسي كهذا لا يمكن أن يرتاح ما لم يقم بتعذيب و مراقبة الآثار على ضحاياه |
Çok konuşuyor diye bir gazateciye işkence edip kazandığı. | Open Subtitles | استحقها بتعذيبه الصحافي الذي كان يتكلم كثيرا |
ÖIümlüyken 12'den fazla kadını işkence edip öldürdü. | Open Subtitles | و هو فانى قتل و عذب حوالى دستة من النساء |
Caleb ve Catherine Hapstall ebeveynlerine işkence edip öldürmekten suçlandılar. | Open Subtitles | (كايلب) و (كاثرين هابستيل) متهمان بقتل وتعذيب والديهما |
Frank Castle 30 kişiye vahşice işkence edip öldürdü. | Open Subtitles | لقد قام (فرانك كاسل) وبوحشيّة بقتل وتعذيب 30 شخصًا. |
Eski erkek arkadaşına işkence edip öldümek ise. | Open Subtitles | قتل وتعذيب صديق سابق ؟ |
Seni bulurlarsa işkence edip öldürürler. | Open Subtitles | وإن وجدوك، سيعذّبونَك ومن ثمَّ سيقتلونَك. |
Evlerine bir adam girdi ve karısına ve kızına sistemli bir şekilde işkence edip onları kesti. | Open Subtitles | رجل حطم منزلهم و قام بتعذيب منهجيّو ذبحزوجتهُوطفلتهُ.. |
Eğer birine işkence edip onu öldüreceksen yeni birini göndermezsin. | Open Subtitles | أجل، إذا كنت ترغب بتعذيب وقتل رجل، لن ترسل رجالا جدداً. |
Peki sen hangi kural çerçevesinde işkence edip öldürüyorsun? | Open Subtitles | -أحقاً؟ حسناً، أي مبدأ كان عندما قمت بتعذيب وقتل هؤلاء الناس؟ |
Ona işkence edip, kafasını bir sopanın ucuna geçiriyorlar, ve ada üzerinde süzülen, tanrı zannettikleri bir canavara sunuyorlar. | Open Subtitles | قاموا بتعذيبه و وضع رأسه على عصا حادة كقربان للوحش الذي يحوم خول الجزيرة |
Ama onları duydun. Adama işkence edip muhtemelen öldürecekler. | Open Subtitles | لكنك سمعتهم، سيقومون بتعذيبه وعلى الأرجح قتله |
İşkence edip bağımlıya çevirmiş. | Open Subtitles | قاموا بتعذيبه وجعلوا منه مدمناً |
Ben kadınlara işkence edip tecavüz eden bir caniyi öldürdüm. Ve arka bahçeme gömdüm. | Open Subtitles | لقد قتلت السفّاح الذي ، اغتصب و عذب النساء و قمت بدفنه في فناء منزلي |