ويكيبيديا

    "işkencenin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التعذيب
        
    • العذاب
        
    • عذاب مجسم
        
    Tam anlamıyla bir işkencenin... ilginç bir saat ve on dakikasıydı. Open Subtitles حسناً , هذه كانت ساعة و 10 دقائق من التعذيب المؤلم
    Başkan Hanım'ın işkencenin hiçbir koşulda kabul edilemeyeceğine dair sözleri kayıtlarda. Open Subtitles لقد أذاعت الرئيسة علناً بأن التعذيب غير مقبولٍ تحت أي ظرف
    Ve o an fark ettim ki bu bizim için önemli bir fırsattı dünya toplumu bir araya gelerek araştırma aracı olarak işkencenin kullanılmasını bitirebilirdik. TED وما أدركته أيضاً كان نافذة مذهلة من الفرص بالنسبة لنا كمجتمع دولي لنجتمع سويا وننهي التعذيب كوسيلة للتحقيق مع المتهم
    Acıyor mu? işkencenin en önemli özelliği, Wallace, ...işkenceciye keyif vermesidir. Open Subtitles في العقوبه, يجب أن تعرف ,أن التعذيب هو المهم، والاس
    Ama yaşadığın bu işkencenin işe yarayıp yaramadığını ve tümörün cevap vermemesi durumunda hangi seçeneklerimiz olduğunu öğrenmek istiyorum. Open Subtitles لكني أريد أن أعرف أن هذا العذاب الذي عرضتِ نفسكِ إليه يجدي نفعاً و ما هي خيارتنا إن كان الورم لا يستجيب للعلاج
    Zamanı yeri ve işkencenin türünü belirlemek. Open Subtitles الوقت المكان الات التعذيب , عذبه بلا رحمة
    Günlerce işkencenin ardından, Admantha, büyük Midian prensi, sonunda herşeyi itiraf etti, ve ülkenin yasalarına göre cezalandırıldı. Open Subtitles بعد أيام عديدة من التعذيب أدمانثا, أمير مديان العظيم أقر أخيراً بكل شىء وتم التعامل معه طبقاً لبروتوكول البلاد
    Sen bir işkencenin ortasından, ölüme yakın bir deneyimden sağ çıktın. Open Subtitles نجوت من تجربة شبه مميتة تحت تأثير التعذيب
    İşkencenin parçaları çok gerçek. Bunu eğlenerek mi izlemeliyiz? Open Subtitles هل هذا جزء من التعذيب ان نجلس هنا ونتابع هذا المرح ؟
    İçinde bütün kurbanlarına uyguladığı işkencenin son derece detaylı anlatımları var. Open Subtitles وسيعطي تفاصيل مسجلة بدقة على التعذيب الذي لحق بكل الضحايا
    Bir noktada bu işkencenin sonuna geleceğimizi ve tekrar işimize koyulacağımızı biliyordum. Open Subtitles عرفت بأننا سنصل لنهاية ذلك التعذيب في وقت ما و بأننا سنعود للميدان ونقوم بعملنا
    9/11'den sonra işkencenin öyle olduğunu düşünüyor. Open Subtitles بعد الحادي عشر من سبتمبر كان يفاوض من أجل إقرار التعذيب
    İstediğini biliyorum ama işkencenin işe yaramayacağını sana söyleyebilirim. Open Subtitles أعلم هذا ، ولكن يمكنني الجزم بأن التعذيب لن يجدي
    Komik olan şu ki uzmanlar işkencenin işe yaramadığını söylüyor. Open Subtitles تعرف ماهو مثير انه الخبراء يقولون ان التعذيب في الحقيقة لايجدي
    Ayrıca işkencenin işe yaramadığını söyleyen sendin. Open Subtitles ذلك كان مختلفاً بجانب ذلك انت من قلت ان التعذيب لايجدي نفعاً
    2. yüzyıla kadar, işkencenin çoğunlukla kölelere uygulandığını biliyor muydun? Open Subtitles هل تعلم حتى القرن الثاني كان التعذيب يمارس على العبيد فقط
    Anlaman gerekir ki o bu işkencenin ve deneylerin bir parçası değildi. Open Subtitles يتحتّم أن تعلم أنّها لمْ تكُن ضالعة في التعذيب ولا التجارب.
    İşkencenin neden Gloria'ya daha şiddetli olduğu anlaşılıyor. Open Subtitles ذلك يفسر لم التعذيب كان مكثفا أكثر مع غلوريا
    İşkencenin şu an için en doğru hareket olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنّ التعذيب هو الخيار الأفضل هنا
    Bugün burada gördüğünüz her şeyin engizisyona müstahak bir işkencenin eseri olduğunu size arz ediyorum! Open Subtitles انا أعترف لكم بأن كل شيء رأيتوه هنا اليوم هو نتائج التعذيب المقررة من محاكم التفتيش
    Bu bitmez tükenmez işkencenin sebebini anlayacağım. Open Subtitles بعدها سأعرف السبب لماذا هذا العذاب الغير مُنتهي
    Her zaman yanıyorsun, ve geçmişinden hayaletler derini yüzmeye geliyor... ve bazen kötü günündeysen işkencenin ta kendisi olan Cade ile yüz yüze geliyorsun. Open Subtitles هناك تحترق طوال الوقت ويعود أشباح من ماضيك لسلخ جلدك وأحيانًا في أيام سيئة جدًا تواجه (كايد) وجهًا لوجه وهو جوهريًا عذاب مجسم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد