- Tanrı isterse, majeste. - Tanrının bu işle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | إن شاء الله ، سيدى الله ليس له علاقة بهذا |
Bunun işle bir ilgisi varmış gibi davranmayı bırak. | Open Subtitles | توقفي عن التظاهر بأنّ كل هذا له علاقة بالوظيفة |
Aron'un bu işle bir ilgisi yok. Bu benim meselem. | Open Subtitles | آرون ليس له علاقة بهذا هذه صفقتي |
Poirot, hani fosforun bu işle bir ilgisi olduğunu söylemiştin ya... | Open Subtitles | بوارو ,لقد قلت لى ان الفسفور له دخل فى الموضوع |
Bay Brewster'ın bu işle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | . بروستر ليس له دخل فى هذا ! |
Beni dinleyin, çocuğun gitmesine izin verin. Onun bu işle bir ilgisi yok! | Open Subtitles | أصغيا لي، اتركا الفتى يذهب فلا علاقة له بهذا |
-Ailen buna sevinir. -Bankanιn bu işle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | عائلتك ستكون سعيدة بذلك - مهلا ، مصرفك ليس له علاقة بالامر - |
Babanın bu işle bir ilgisi olabilir mi? | Open Subtitles | .. هل والده له علاقة بكل هذا ؟ |
Ama bu, Penn'in de bu işle bir ilgisi olmadığı anlamına gelir. | Open Subtitles | لكن ذلك يعني أن بين ليس له علاقة بهذا |
Ama bunun bu işle bir ilgisi yoktu, tamam mı? | Open Subtitles | لكن لم يكن له علاقة بهذا، مفهوم؟ |
Eşcinsel düşmanlığının bu işle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | لا اظن ان الشذوذ له علاقة بالامر |
Sence Jason'un gerçekten bu işle bir ilgisi var mı? | Open Subtitles | هل تظن بأن جايسون له علاقة بالموضوع؟ |
Birimizin bu işle bir ilgisi olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | تعتقد ان أحدنا له علاقة بما حدث |
Bu işle bir ilgisi mi varmış? | Open Subtitles | لماذا؟ هل له علاقة بالأمر؟ |
Bunun işle bir ilgisi yoktu. | Open Subtitles | ليس له علاقة بالعمل. |
Onun bu işle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | ليس له علاقة بالأمر |
Babamın bu işle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | لم يكن له علاقة بالموضوع |
Lütfen onu öldürme. Onun bu işle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | أرجوك لا تقتله، لا علاقة له بهذا |