Gelecek yıl, yaygın bir buhran ve işsizlikle karşılaşacağız. | Open Subtitles | فى العام المُقبل سنشهد إنتشار الكساد و البطالة |
Almanlar, mevcut yaşam standartlarının sürdürüleceğine ve işsizlikle mücadele edileceğine dair söz verdi. | Open Subtitles | لقد وعد الألمان بالحفاظ على المعدلات المعيشية ومعالجة مشكلة البطالة |
Mücadeleci üst düzey yöneticilik çoğunlukla işsizlikle sonuçlanır. | Open Subtitles | الإدارة العليا الصعبة تؤدي في أغلب الأحيان إلى نوبة من البطالة |
Ulusal psişemizin biraz sert ve eli çabuk bir gerçekle yani işsizlikle olan inanılmaz eşleşmesi. | TED | إستكشاف رائع لروحنا الوطنية مع بعض الحقائق السريعة والصعبة البطالة . |
Ve benim doğduğum şehirde, Mogadishu'da genç insanların yüzde yetmişi işsizlikle boğuşuyor. | TED | و في المدينة مسقط رأسي، مقديشو، فإنّ 70% من الشّبان يعانون من البطالة. |