Bir uçak ile 14 saat boyunca uçtum ve işte buradayım. | Open Subtitles | لقد استقليت طائرة وبعد 14 ساعة من الصلاة ها أنا ذا |
Gerçekten başkalarının vergilerini yapacağımı hiç düşünmemiştim, fakat işte buradayım. | TED | لم أعتقد في حياتي أنني سأنظم ضرائب غيري ولكن ها أنا ذا. |
Hep önemli olmak istedim. İşte buradayım! | Open Subtitles | كل حياتي أردت أن أكون شخصاً مهماًَ و ها أنا ذا |
Hâl böyle iken işte buradayım, onlarla savaşıp kendimi küçültmeye mecbur bırakılıyorum. | Open Subtitles | ومع ذلك، ها أنا هنا مضطر إلى التقليل من شأني لأتعارك معهم |
Ve sonra da aptal geleneği yerine getirmedim. Yani söylememen gerek şeyi söyleyince, söylemen gereken sözler falan. Ve işte buradayım. | Open Subtitles | ولم أقم بتلاوة تلك الطقوس الغبيّة التي كان عليّ تلاوتها, وها أنا ذا هنا. |
Ama işte buradayım, korkularımla yüzleşerek özür diliyorum. | Open Subtitles | لكن ها انا ذا اواجه مخاوفي من اجل الاعتذار |
İşte buradayım, artık Springfield'de yeni bir hayata başlayacağım! | Open Subtitles | ها أنا ذا ، على وشك بدأ حياتي الجديدة في سبرنغفيلد |
İşte buradayım, onu harcayacağım onca şeyden bahsediyorum. | Open Subtitles | لذا ها أنا ذا, أنا أتكلم عن كل الأشياء التي سأنفقها عليه |
İşte buradayım. Başarısız olmuş vampir avcı/içki ahbabı. | Open Subtitles | ها أنا ذا صيّاد فاشل، وصديق سُكرٍ لمصّاصين الدماء. |
Benim seçimim değildi. Annemin seçimiydi. İşte buradayım. | Open Subtitles | إنه لم يكن ذلك إنه إختيار أمي، لذلك، ها أنا ذا |
Tam da asla olmayacağını sandığın yerde son buluyor ama işte buradayım, buradayım. | Open Subtitles | ينتهي الأمر بك حيث لم تعتد و لكن ها أنا ذا ها أنا هنا |
Konuşacak acil bir mesele olduğunu söyledin, işte buradayım. | Open Subtitles | أنتِ ضمنتِ بأن هناك شيئ عاجل لمناقشته، لذلك ها أنا ذا. |
Ve işte buradayım, ...masada senin karşında oturuyorum. | Open Subtitles | والآن ها أنا ذا جالس أمامك على الطرف الآخر من الطاولة |
İşte buradayım tatlı şey. Ete bürünmüş aşk tanrısıyım ben. | Open Subtitles | ها أنا هنا,يا عزيزتي ملك الحب بشحمه و لحمه |
Seyirci olmadan seyirciye oynayamazsın ve işte buradayım. | Open Subtitles | لا يمكنني إرضاء الجمهور من دون جمهور، و ها أنا هنا. |
Ama menejerim bir yayıncıya yolladı ve işte buradayım. | Open Subtitles | بأسره، لكن قام مـُدير أعمالي بإعطاؤه للناشر، وها أنا ذا |
Bunu yapmayacağımı söylediğimi biliyorum ama işte buradayım. | Open Subtitles | اعلم انني قلت لن افعل هذا ولكن ها انا ذا |
Kuzenlerimin yanına taşındım ve işte buradayım. | Open Subtitles | لذا تَحرّكتُ مَع أبناءِ عمي و.. هنا أَنا. |
İşte buradayım ve size âdil bir teklif yaptım. | Open Subtitles | لقد طلبت من السيد ستيرن أن تكلمني و ها أنا,أعرض عليك عرضا عادلا |
Annem ölünce yardıma ihtiyaçları gerekti. İşte buradayım. | Open Subtitles | وبعد رحيل أمّي، احتاجوا للمساعدة، لذا ها أنا ذي |
Evet. Beni buldun sonunda. İşte buradayım. | Open Subtitles | أجل، أمسكت بي أخيرًا، ها أنذا. |
Baba, sarhoş Ve işte buradayım. | Open Subtitles | ابي شرب المشروب, و ها انا هنا. |
Sizin gibi güzel insanları tanımıyordum. Ama işte buradayım. | Open Subtitles | أنا لم أعرف أيّ إناس منكم رائعون، وأنا هنا الأن |
Anneciğim, arzu edersen beni, işte buradayım. | Open Subtitles | حسناً , يا أمى إن كنتِ تريدينىّ , فها أنا ذا |
İşte buradayım, Baba. | Open Subtitles | إننى الآن هنا يا أبى |
# Yıldız ışıkları karşımda # # İşte buradayım # | Open Subtitles | # انظر الي ضوء النجوم ، الآن انا هنا # |
El Paso ihtimal dışı olduğundan, işte buradayım. | Open Subtitles | منذ خرجت إل باسو من الحسابات ها إنا ذا هنا |