ويكيبيديا

    "ibadet" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الصلاة
        
    • العبادة
        
    • عبادة
        
    • للعبادة
        
    • صلاة
        
    • يعبد
        
    • تصلي
        
    • يعبدون
        
    • أعبد
        
    • أتعبد
        
    • يصلون
        
    • يصلي
        
    • عبادته
        
    • للصلاة
        
    • صلواتي
        
    İkici kanat, sosyal muhafazakarlar; dini özgürlüklere inanırlar, kürtaja karşıdırlar, okullarda ibadet isterler. TED ثانيا، هناك المحافظون والذين آمنوا بالحرية الدينية، وهم مناصرون للحياة، الصلاة في المدارس.
    Saf ve temiz olmadığımdan ibadet edemez, dini anlamı olan hiçbir cismi elleyemezdim. TED كنت أعتبر غير نقية و ممنوعة من الصلاة أو لمس أي شيء له أهمية دينية.
    Herkesin kendi düşüncesi uyarınca ibadet etme hakkı olduğuna inanıyoruz, fakat inanç özgürlüğü, insanların inanışlarını suiistimal etme hakkı vermez! Open Subtitles نحن نعتقد أن كل شخص لديه الحق في العبادة وفقا لضميره لكن حرية الدين ليست رخصة للاعتداء على إيمان الشعب
    Mısırlılar'ın içten gelerek ibadet ettiği o anı artık tüm ince ayrıntılarıyla anlıyoruz. Open Subtitles هذه اللحظة التي كانت تمثل عبادة مصرية بالغريزة الآن، نحن نعلم تفاصيل مذهلة
    Sonra aynı haftanın Cuma günü, Müslümanların ibadet için toplandıkları gündü. TED ثم في يوم الجمعة من نفس الإسبوع، اليوم الذي يجتمع فيه المسلمون للعبادة.
    Tamam, Hadi bakalım, işimize bakalım. Bayanların ibadet odası sağdan ikinci tamam. Open Subtitles غرفة صلاة النساء انها الغرفة الثانية على اليمين.
    Demek istediğim, hepiniz O'nun var olduğuna dair ufacık bir kanıt bile yokken Tanrı'nın kim olduğunu ve O'na nasıl ibadet edeceğinizi bildiğinize o kadar inandırılmışsınız ki. Open Subtitles أعني, لكم جميعاً مقتنعون تماماً أنكم تعرفون الله بالضبط و بالضبط كيف يريد أن يعبد
    Okuldaki ibadet yerleri ilgili bu tartışmalar bana tuhaf geliyor. Open Subtitles أعجب من تلك الجلبة المثارة حول الصلاة بالمدارس.
    Bence tanrı varsa bile onun için ibadet etmeye değmez. Open Subtitles في رأيي، إذا كان الله هناك ، فاني متأكد ان الجحيم لا يساوي الصلاة.
    Burasını da bizim ibadet grubundan bir bayan önerdi. Open Subtitles وهذا المكان وصّت عليه فتاة في مجموعتنا الصلاة التي نشارك بها
    İsa, beş dolarlık " İbadet Seti " siparişi verenleri kutsuyor. Open Subtitles يريد الله أن يعرف بكم تبرعتم إلى دار العبادة
    Müslümanların ibadet yerleriyse, sizinkinin üzerinde! Hangisi daha kutsal? Open Subtitles أماكن العبادة للمسلمين تقبع فوق مقدساتكم
    Müslümanların ibadet yerleriyse, sizinkinin üzerinde! Open Subtitles أماكن العبادة للمسلمين تقبع فوق مقدساتكم
    Fakat sanat ve bilimde ileri olmalarına karşın yaşamlarının en önemli kısmında, tanrılarına ibadet etmede ilkel kaldılar. Open Subtitles لكن بالرغم من نضج فنونهم وعلومهم في أهم جزء من حياتهم في عبادة آلهتهم، ظلوا بدائيين
    Sanki İskandinav kültürü gibi, modern zamana evrimleşmiş ama aynı zamanda hala antik tanrılara ibadet eden. Open Subtitles إنها تبدوا كثقافة نرويجية تطورت للأزمنة الحديثة ومازالت مستمرة فى عبادة الآلهة القديمة.
    Bazen, usulüne göre Yehova'ya ibadet etmek için çok sevdiğimiz bazı şeylerden vazgeçmeliyiz. Open Subtitles أحياناً, من أجل عبادة الله علينا أن نتخلى عن أشياء نحبها جداً
    Normalde bir ibadet yeri olması gerekiyor. TED فمن المفترض أن تكون مكاناً عاماً للعبادة.
    Hiç tibetli rahipler yoğun ibadet halindeyken üzerlerinde yapılan nörolojik çalışmaları okudunuz mu? Open Subtitles اما أن يكون من تقرأ أي الدراسات العصبية القيام به على رهبان التيبت عندما يكونون منغمسين في صلاة عميقة؟
    Bu tapınakta yıllardır ibadet edilmiyor. Open Subtitles لم يعد هناك من يعبد في هذا المعبد منذ أعوام مضت.
    Ama daha çok ibadet etmek istedi. Nasıldır bilirsin. Open Subtitles لاكن هي ارادت ان تصلي اكثر , انتي تعرفين ما تتحب
    Onlar yalan söylerler, kancıktırlar senin ve benim gibi aynı Tanrıya ibadet te etmezler. Open Subtitles إنّهم يكذبون ويطعنون في الظهر ولا يعبدون نفس الإله كـ أنتَ وأنا.
    Herkes "Gabbo budur", "Gabbo şudur" diyor. ...kimsenin "ibadet budur", "Jericho şudur" dediği yok. Open Subtitles الجميع يقول "قابو هذا ، و"قابو ذلك" لكن لا أحد يقول "أعبد هذا" و"استنكر ذلك"
    Hayır, hâlâ Budist'im. Ama ailemle de ibadet edebiliyorum. Open Subtitles كلاّ، ما زلت بوذيّة، لكن بإمكاني أن أتعبد مع عائلتي أيضاً
    Özgürce ibadet edip, etrafta dolaşmalarına dayanamıyorum. Open Subtitles لا استطيعُ الانتظار لرؤيتهم يصلون ويمشون حولي بحرية.
    Bir tarafta dindar herifler var bir tarafta da Yousaf gibi dindar olmayanlar var ama adamın korumaları günde on kez falan ibadet ediyor. Open Subtitles فلديك الرجال المتدينون والرجال الغير متدينون مثل يوسف ولكنه حارسه الشخصي يصلي عشر مرات باليوم
    - Evet ama bagnaz degil. Kalid Muhammud'de ibadet ediyor. Open Subtitles نعم، لكنّه ليس متطرفاً (يمارس عبادته في جامع (خالد محمد
    Bizi buraya ibadet için mi çağırdın, ...yoksa senin görüşmelerini dinleyelim diye mi? Open Subtitles هل دعانا هنا للصلاة. .. أو للاستماع إلى المكالمات الهاتفية الخاصة بك؟
    Özellikle ibadet ederken... çektiğin acıları hissedebiliyorum. Open Subtitles لقد ذكرتكِ مراراً في صلواتي .. لمعرفتي بالعذاب الذي تمرّين فيه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد