ويكيبيديا

    "icat etmek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • اختراع
        
    • إختراع
        
    Bu tasarım ilkelerinden biri, daha büyük roketler icat etmek yerine onları bir araya getiriyorsunuz. TED هذا جزء من مبدأ التصميم ليس مجرد اختراع صواريخ بالغة الضخامة، ولكن الجمع بينها.
    Niçin Henry Ford, siyah renkte olduğu sürece bitirilen herhangi bir Ford arabasını üretmek için seri üretim hattını icat etmek ihtiyacı duydu? TED لماذا كان على هنري فورد اختراع خط إنتاج لإنتاج سيارات فورد التي تأتي في مختلف الأشكال طالما أنها سوداء؟
    Ona hiç tanımadığı bir baba icat etmek, ailesiyle tanışmasına engel olmak. Open Subtitles اختراع أب لم تلتقي به، ابعادها عن مقابلتها لعائلتها
    Ben de dünyanın ilk tam entegre yarı-iletkenini icat etmek istiyorum, ama her zaman istediğimizi alamayız. Open Subtitles اريد إختراع شبه موصل متكامل يدمج العالم لكننا لا نحصل دائما على مانريد
    Ama benim en sevdiğim, kaskı icat etmek zorunda kalmış olmamız. Open Subtitles لكن المفضل لديّ هو إختراع الخوذة
    Bir şey icat etmek imkansız. Sen bunu nasıl becerdin? Open Subtitles اختراع الاشياء شئ مستحيل، كيف فعلت ذلك ؟
    Yaşamak için bu oyuncak dünyasını icat etmek beyin hasarımın beynime yaptığı en zekice şeydi. Open Subtitles اختراع عالم الألعاب هذا هو أفضل شيء ذكي قام به دماغي الخرب
    Bizim yeni kitabımız "Ateşi Tekrar İcat Etmek" nasıl elde edeceğinizi açıklıyor. TED "و كتابنا الجديد " إعادة اختراع الوقود .يصف كيف تحصل عليها
    Kendisi, ayrıca güneş enerjisini ve Kuzey Amerika'daki elektrik sanayisini yeniden icat etmek için bir yol arıyor ve eğer şansı yâver giderse, bizi Mars'a götürecek, umuyorum ki görmeye ömrüm yetecek. TED والذي وجد وسيلة لإعادة اختراع الطاقة الشمسية وصناعة الكهرباء في أمريكا الشمالية، وإذا كان محظوظاً، فانه سوف يوصلنا إلى المريخ، ونأمل أن نرى هذا في عصرنا.
    Diyalog icat etmek ne demek? TED ما معنى ذلك، اختراع الحوار؟
    Benim adım Flint Lockwood ve suyu yemeğe dönüştüren bir makine icat etmek üzereyim. Open Subtitles إسمي هو (فلنت لوك وود) و كنت على مشارف اختراع آلة تحول الماء إلى طعام
    Kendimizi yeniden icat etmek. Open Subtitles الحاجة لـإعادة اختراع أنفسنا
    Sözcüğü icat etmek zorundaydılar. Open Subtitles كان عليهم اختراع واحدةً
    Watson, silah sesini düşürecek bir cihaz icat etmek üzereyim. Open Subtitles أنا بوسط عملية اختراع جهاز... يكتم صوت إطلاق النار يا (واتسون...
    Böyle gelişmiş bir teknolojiyi icat etmek sıfırı gerektirir. Open Subtitles إختراع تقنية بهذا التطور تتطلب الصفر
    Ne zaman sağlık koruma hizmetleri konusunda ümitsizliğe kapılsam bütün bunlar çok heyecan veriyor; çünkü Bill ve Melinda Gates Vakfı var, tuvaleti yeniden icat etmek harika, Matt Damon'ın tuvalet grevine girmesi insanlık için büyük, kalın bağırsağı için zararlı bir adım. TED لذا عندما أمر بحالة يأس من أوضاع الصرف الصحي على الرغم من أن هذه أوقات مثيرة لأن جعلنا مؤسسة (بيل و ميلندا جيتس) تعيد إختراع المرحاض، هو أمر عظيم معنا قام مات ديمون (ممثل مشهور) بعمل إضراب عن قضاء الحاجة وهو الأمر العظيم للبشرية، و السيئ جداً لأمعاءه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد