İddia makamı Emily'nin psikotik epileptik rahatsızlığının gerçek olduğuna inanmanızı istiyor. | Open Subtitles | الإدعاء يحاول إقناعكم بأن صرع والإنفصام الذهني في إيميلي كان حقيقة |
İddia makamı müvekkilimi susturmak için jüriyi zehirlemek için dedikodu yayıyor. | Open Subtitles | الإدعاء العام قام بتسريب إشاعات للصحافة من أجل إلحاق العار بموكلتي |
İddia makamı için sayın vekilden öğrenecek çok şey var belki de. | Open Subtitles | ربما ، هناك الكثير لكى أتعلمه من محامى الإدعاء المبجل |
İddia makamı araştırmanızın baskısı altında ezildiğinizi ileri sürüyor. | Open Subtitles | الآن, الادعاء يزعم بانك إنهارتى تحت ضغط الابحاث |
İddia makamı seni şaşırtmaya çalışacak. | Open Subtitles | الادعاء سيذهب إلي محاولة الحصول على نزهة |
İddia makamı, son dakikada sunduğu adli kanıtla önümüzü açtı Sayın Yargıç. | Open Subtitles | الإدّعاء فتح الباب على نفسه,حضرة القاضي بتقديم الدليل العدلي في آخر دقيقة |
Bir anlamı yok gibi görünüyor, ama iddia makamı itiraz etmiyor da-- | Open Subtitles | سيدى القاضى ، أنا اعلم أن هذا يبدو غير منطقى ، ولكن النيابة العامة لا يوجد لديها أعتراض |
İddia makamı, bombacıların bu kişiler olduğunu kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | الإدعاء العام سيثبت أن هؤلاء هم المتسببين بالتفجير |
İddia makamı, bombacıların bu kişiler olduğunu kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | الإدعاء العام سيثبت أن هؤلاء هم المتسببين بالتفجير |
İddia makamı, Wilfred Keeley'i tanık kürsüsüne çağırıyor. | Open Subtitles | الإدعاء يطلب للشهادة ويلفريد كيلي إلي المنصة |
-Sayın Yargıç, iddia makamı itiraz ediyor, efendim. | Open Subtitles | بل عن العدالة نفسها حضرة القاضي الإدعاء يعترض وبشدة |
Hayır. İddia makamı hem asıl davada hem temyizde kanıt olarak kullandırmadı. | Open Subtitles | لقد استبعدها الإدعاء من الأدلة خلال المحاكمة و في الإستئناف |
İddia makamı cuma günü 9'da duruşmaya devem edecektir. | Open Subtitles | الإدعاء سوف يمضي في صباح الجمعة الساعة التاسعة |
İddia makamı işini iyi yapamadığı için böyle düşünüyoruz. | Open Subtitles | ذلك لأن الإدعاء لم يقم بعمله على أكمل وجه ـ بالضبط ـ أوه .. |
Evet. Bir çok iddia makamı tanığının kaldığı bir otel? | Open Subtitles | وفي هذا الفندق يقيم شهود الادعاء برعاية من الادعاء |
Birkaç saniye önce iddia makamı ve savunma sulh anlaşması yaptı. | Open Subtitles | الادعاء والدفاع اتفقا على صفقة استرحام قبل ثواني |
- İddia makamı kazanıyor çünkü cinayet için basit bir gerekçeyi, basit bir planla savunuyorlar. | Open Subtitles | الادعاء سيفوز لانهم يجادلون فى قضية واضحة مع وجود دافع مباشر |
Bay Brody, siz de benim kadar iyi biliyorsunuz ki iddia makamı kapanış konuşmasına başladıktan sonra yeni delil sunulamaz. | Open Subtitles | ياسيدى برودى ، إنك تعرف جيدا كما أعرف أنه بمجرد أن يبدأ الادعاء الحجج الختامية ليس هناك أدلة جديدة |
İddia makamı sorumluları bulmak istemiyor mu? | Open Subtitles | هـلّ الإدّعاء غير مهتم بالبحث عن المسؤولية؟ |
İddia makamı geçerli bir doktor ziyareti olmadığını savunabilir. | Open Subtitles | النيابة العامة, تستطيع القول بأنه لم يكن هنالك طبيب لديه مواعيد. |
İddia makamı da bu adamı birinci derece cinayetle suçlu bulmamızı istiyor. | Open Subtitles | والإدعاء يريدنا أن نتهم هذا الرجل بجريمة قتل من الدرجة الأولى؟ |
- İddia makamı cevap hakkından feragat ediyor. - İyi işti Howard. | Open Subtitles | ان الأدعاء يتنازل عن حقه فى الرد عمل جيد يا هوارد |
Bunu ben biliyorum, iddia makamı, Bay McNeil, o da biliyor. | Open Subtitles | أنا اعلم هذا ، المُدَّعِي العامُّ ، سيد مكنيل يعلم هذا |