| Adamın biriyle pianoyu tek başıma kaldırabileceğime dair iddiaya girdim. | Open Subtitles | لقد راهنت مع رجل أتمكن من رفعه من على الأرض بنفسي |
| 10 dakika içinde kitaplarına başvuracağına iddiaya girdim. Sağ ol. | Open Subtitles | لقد راهنت عشر دقائق قبل أن تستشير كتبك ، شكراً لك |
| Cuma gününe kadar 100 km. yol yapacağıma dair fizik tedavi uzmanımla iddiaya girdim. | Open Subtitles | راهنت الطبيب أن أقوم بمئة دورة بحلول الجمعة |
| İptal edeceklerine dair biriyle iddiaya girdim mi? | Open Subtitles | هل راهنت أحد أن أحدهما سيلغى؟ لقد راهنت، صحيح؟ |
| House'la, disiplin duruşmamın ardından kovulmayacağıma dair 100 dolarına iddiaya girdim. | Open Subtitles | لقد راهنت هاوس بـ 100دولار انني لن اطرد بعد جلسة الاستماع خاصتي |
| Sam'le devre arasından önce uğrarsın diye iddiaya girdim. | Open Subtitles | لقد راهنت سام الضخم بأنك ستأتي الى هنا عشوائياً قبل نهاية الشوط الاول |
| Kardeşim uyuya kaldı ama ben babamla iddiaya girdim. Aynen, evet. | Open Subtitles | غط أخي في النوم راهنت بالكعك، تماماً، أجل |
| Sonra bardakilerle havuza ters olarak atlayabileceğim üzerine iddiaya girdim ve işte buradayım. | Open Subtitles | وبعدهـا راهنت جميـع مـن في الحـانة أنه يمكننـي القفز للخلف من السقف |
| Harikâ. Bizim çocuklarla, tüm günümü sonu sadece "tos" la biten şeyleri yiyip içerek geçirebileceğime iddiaya girdim. | Open Subtitles | ممتاز ، أتعرفين ، لقد راهنت رفاقي أنه يمكنني أن أشرب وأكل الأشياء التي تنتهي بحروف "توس" |
| Zamanım yok. Geçen hafta Notre Dame üzerine iddiaya girdim ve gömleğimi de kaybettim. | Open Subtitles | ليس لدى وقت لقد راهنت الاسبوع الماضى |
| Bu maçtan o kadar eminim ki Barkley'yle arabam üzerine iddiaya girdim. | Open Subtitles | أنا واثق للغاية من هذه الخطة، لدرجة أنني راهنت (باركلي) على سيارتي. |
| Her biriyle 500$'ına iddiaya girdim barına işemek için yere, telefona, senin üstüne ve sonunda kızmadığın gibi memnun olacağına dair." | Open Subtitles | "لقد راهنت كلاً منهم بخمسمائة دولار" ...بأننى أستطيع أن أتبول على مشربك" "وأرضية حانتك، وهاتفك، وعليك |
| İptal edeceklerine dair biriyle iddiaya girdim mi? | Open Subtitles | هل راهنت أحد أن أحدهما سيلغى؟ |
| Bu arada Bay Hodges'la Redskins maçı biletine iddiaya girdim. | Open Subtitles | للعلم فقط، لقد راهنت السيد (هودجز) بتذكرتين لفريق "ردسكينز" لكرة القدم بأنك لن تتحدث |
| Bu yüzden göz rengi üzerine iddiaya girdim. | Open Subtitles | لذا راهنت على لون عينها |
| Kendi kendimle, en aptalca iddiaya girdim: | Open Subtitles | لذلك فقد راهنت نفسي أغبى رهان |
| Biriyle iddiaya girdim. | Open Subtitles | لقد راهنت. |
| İddiaya girdim. | Open Subtitles | لقد راهنت. |