Attan insanlara dik dik bakıyordu, yüzündeki gerçekten heyecanlı ifadeyle. | Open Subtitles | لقد كان فقط يحدّق إلى أناس من اللعبة، مع تلك النظرة الشديدة على وجهه. |
Her ayrıldığımızda yüzünde o ifadeyle karşıma dikiliyorsun. | Open Subtitles | كل مرة ننفصل تقف هكذا بتلك النظرة على وجهك |
- Biliyor musun, ...bu ışığın altında suratındaki bu ifadeyle 25 yaşında gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | هل تعرف شيئاً؟ .. في هذا الضوء بهذا التعبير على وجهك |
Ve sen kendini beğenmiş bir ifadeyle yanımda oturmuş, bana... | Open Subtitles | وبالنسبة لك لكى تجلس بهذا التعبير الانيق على وجهك وتخبرنى... |
Diğer bir ifadeyle, bir kardeş otistik ise, ailedeki diğer kardeşin otistik olma olasılığı nedir? | TED | و بعبارة أخرى، فإن كان أحد الأبناء مصاباً بالتوحد، ما هو احتمال أن يكون ابن آخر لنفس العائلة مصاباً بالتوحد؟ |
Diğer bir ifadeyle, bu eylemlerin sonuçları kalıtsal hale geldi. | TED | بتعبير آخر فإن نتائج هذه التصرفات كانت قابلة للوراثة. |
Sonra da muğlak bir ifadeyle, kapitalizm ve emperyalizmin, gelecek savaşları kaçınılmaz hale getirdiğine dair uyardı. | Open Subtitles | ثم، وبكلمات ضبابية حذر من أن الرأسمالية والإمبريالية تجعل الحروب المستقبلية لا مفر منها |
2 saat sonra Anlaşma yapacağım yerdeydim .ve tamirci yüzünde bu ifadeyle gelerek. | Open Subtitles | ساعتان وأنا في الوكالة والميكانيكي خرح بهذه النظرة على وجهه |
Ya da yüzündeki o ifadeyle dur öylece. | Open Subtitles | أو فقط توقفي هناك بهذه . النظرة التي على وجهك |
Neticesinde, Aslan arkadaşlarına gözündeki o İfadeyle bakıp demişki, | Open Subtitles | وأخيراً، نظراً الأسد لأصدقائه وتلك النظرة في عيناه، |
Yüzünde o ifadeyle dışarı çıktığında bir şeylerin yanlış olduğunu anlayacaklar. | Open Subtitles | إذا خرجتي بهذه النظرة على وجهك سيعرفون أن هناك خطب |
orada dikiliyorsun "Kim, ben mi?" sorularınla yüzündeki ifadeyle! | Open Subtitles | ... وكل ذاك الوقت ... تقف هناك .... وهذة النظرة من؟ |
Suratındaki o kurnaz ifadeyle. | Open Subtitles | فقط من اجل النظرة المراوغة تلك في وجهك |
Bu ifadeyle pek haşır neşir olduğum söylenemez, seni şirin küçük pasaklı kız. | Open Subtitles | للأسف لا أعرف ذلك التعبير أيتها القطة الصغيرة. |
Kralın karşısında, kendinizden emin bir ifadeyle duracaksınız kendinizle ve kralla gurur duyan bir ifadeyle. | Open Subtitles | ... ستواجهون الملك مع التعبير بالفخر وتُظهرون الفخر في النفس وكذلك في الملك |
Şu ana kadar bir şey yok, ama bu ifadeyle karşılaştım. | Open Subtitles | لاشيء حتى الأن , ولكن خرجت بهذا التعبير |
Başka bir ifadeyle, araştırmalar OKB'li hastaların beyinlerinin gerçekten de belli bir şekilde davranmaya programlı olduğunu gösteriyor. | TED | بعبارة أخرى ، تشير الأبحاث إلى أن أدمغة المصابين باضطراب الوسواس القهري في الحقيقة مثبتة لتتصرف بطريقة معينة. |
Veya diğer bir ifadeyle, bize ruhu terk ettikleri sürece varsın vücuda sahip olsunlar. | Open Subtitles | أو بعبارة أخرى, خذو الجسد طالما أنّكم تتركون الرّوح لنا. |
Başka bir ifadeyle, DSÖ'yü bu belgeyi gömmeleri için tehdit ettik. | Open Subtitles | بعبارة أخرى،لقد أبتززنا المنظمة لدفن هذا المستند |
Başka bir ifadeyle, "i" nin sabit olduğu düşünülürse o halde negatif sayıların hepsinin karekökünü tanımlayabilirsiniz. | Open Subtitles | بتعبير آخر اذا اعتبرتني بمثابة قيمة ثابتة عندها يمكنك ان تعرف جميع الجذور التربيعية للاعداد السالبة |
Başka bir ifadeyle bu biraz vakit alacak. | Open Subtitles | بكلمات اخرى,و بتعبير لايمان سيستغرق الامر فترة ما الذي تفعله؟ |
Başka bir ifadeyle... lisansı başkasına verebilecek durumda olmalıyım. | Open Subtitles | وبكلمات اخرى يجب ان اكون قادرا على اعطاء الترخيص لشخص ما |