O adam sadece karısına değil Krallık'ıma da ihanet etti. | Open Subtitles | ..ذلك الرجل لم يخن زوجته فحسب بل خان "مملكتي" ايضاً |
Kendi babasına ihanet etti, bize ihanet etti, ve her birinize ayrı ayrı ihanet etti. | Open Subtitles | لقد خان والده لقد قام بخيانتنا ولقد قام بخيانة كل واحد منكم، يارفاق |
İmparator bize iki kere ihanet etti. Bundan sıyrılmasına asla izin veremeyiz. | Open Subtitles | خاننا الامبراطور مرّتين، لا يمكن السّماح له أن يفلت بذلك. |
Annen bize ihanet etti. CIA'e ihanet etti. | Open Subtitles | أمّك خانتنا، خانت وكالة المخابرات المركزية. |
Almanlara ihanet etti. Hepsini kurşuna dizdiler. | Open Subtitles | كانت خيانة للألمان لذا قد أطلقوا عليهم النار جميعاً |
Benim için endişelenmek yerine bana ihanet etti, ve ben nedenini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | شخص من المفترض أن يعتني بي خذلني خانني و أريد أن أعرف لماذا |
Bana ihanet etmesi bir yana bir de ailesine ihanet etti. | Open Subtitles | يكفيني مشكلة أنه غدر بي لقد غدار بالعائلة |
Sonra sana ihanet etti... aynen kalbini kırdığı ejderhaya ihanet ettiği gibi. | Open Subtitles | ثم قام بخيانتك مثلما خان التنين الذى كسر قلبه |
Sonra sana ihanet etti... aynen kalbini kırdığı ejderhaya ihanet ettiği gibi. | Open Subtitles | ثم قام بخيانتك مثلما خان التنين الذى كسر قلبه |
Jaffad, büyük inancımıza ihanet etti, kutsal savaşımızı bir iş olarak gördü. | Open Subtitles | خان فكرتنا العظيمة بتحويل الحرب المقدسة إلى العمل |
Baban bize ihanet etti, Adını bir daha duymak istemiyorum. | Open Subtitles | أبوك قد خاننا , و لا أريد أن اسمع إسمه مرة أخرى |
Hayır, o bize ihanet etti. | Open Subtitles | لقد خاننا مرة ، من يضمن الا يفعلها ثانية؟ |
Kral Burgundy'da yapıIan fedakarlıklar için askerlere minnettar. Hırsız bize ve dostlarımıza ihanet etti,Leopold. Unutma bunu. | Open Subtitles | الملك ممتن من اجل تضحيه جنود المشاه في برغندي السارق خاننا وخان اصدقائنا تذكر هذا ليوبولد |
Direnişe ihanet etti, bir tehdit sayılmalıdır. | Open Subtitles | هى خانت المقاومة و يجب أنْ يؤخذ التهديد بعين الإعتبار |
Annem ülkesine ihanet etti. Ama ne olursa olsun bütün gücümle onu korumak için her şeyi yaparm. | Open Subtitles | أمّي خانت الشركة، لكن بنهاية المطاف سأفعل أيّ شيءٍ بإستطاعتي لأجعلها آمنة. |
Saygımızı kazanabilirdi ama bu kadın da bize ihanet etti. | Open Subtitles | . مثل هذا الوجه الجميل , هذا يجب أن يلهم إحترامنا ، لكن على أية حال . هذا يخفي خداعاً ، خيانة |
- Yapamayız, Casey vatana ihanet etti. | Open Subtitles | حقيقة هذا الرجل كيلر لا نستطيع كايسي ارتكب خيانة |
Bana ihanet etti, daha da kötüsü, sizi de tehlikeye attı. | Open Subtitles | ،لقد خانني ، بل فعل أسؤا من ذلك لقد وضعكِ في طريق خيانته |
O zamanlarda biz İspanyolar'a Araplar'ı Afrikaya'ya geri sürmeleri için yardım ettik, ancak Katolik kral bize ihanet etti. | Open Subtitles | في ذلك الوقت ساعدنا الأسبان لطرد العرب :إلى أفريقيا, ولكن الملك الكاثوليكي غدر بنا |
Kendine yaklaştırdığın herkes sana ihanet etti ve sana asla güvenmediler. | Open Subtitles | لكن كل من عاشرته خانك وأنا لن أثق بك أبداً |
Ama her şey birer yalandı ve o bana ihanet etti. Mesleğine ihanet etti. Sonra da öldü. | Open Subtitles | عدا أن كل شيء كان كذبة، كما أنه خانني، وخان عمله، ثم مات. |
Yeter. Karım bana ihanet etti. Hepimize etti. | Open Subtitles | توقف ، زوجتي قد خانتني لقد خانتنا جميعاً |
Kilikyalı korsanlar bize ihanet etti. Gemimiz yok. | Open Subtitles | القراصنة الصقليين قاموا بخيانتنا ليس لدينا سفن |
Arayıcılar aramızdaki en saf olanlardı, şimdiden ikisi kiliseye ihanet etti. | Open Subtitles | الباحثين الذين هم الأكثر نقاءً بيننا ولكن اثنان من خاصتك خانوا الكنيسة |
O ise bana ihanet etti! - Majesteleri, eminim ki... | Open Subtitles | وهو قام بخيانتي - ..صاحب الجلالة, أنا واثق - |