Sanırım bir randevum var ama her ihtimale karşı siz burada kalın. | Open Subtitles | أظنني سأحظى بموعد لكن .. إبقيا بالجوار من باب الإحتياط |
Bebek iyi. Her ihtimale karşı hastaneye götürdüler. | Open Subtitles | الطفل بخير، أخذوه إلى المستشفى من باب الإحتياط |
Ama her ihtimale karşı ailenize olan biteni anlatmak isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | لكن قد تريدين إخبار عائلتكِ بما يجري للإحتياط فقط |
Sizin başka bir okula daha başvurmanız için zamanınız olsun istedik ,her ihtimale karşı . | Open Subtitles | نريد أن نترك لكم وقت للتقديم لمدرسة أخرى، تحسباً |
Her ihtimale karşı etrafa bir göz atsak. | Open Subtitles | ربما يمكننا أخذ جولة سريعة احتياطاً فقط. |
Ona telgraf çekip her ihtimale karşı... gözünü dört açmasını söyledim. | Open Subtitles | أجل ، أرسلت برقية له وطلبت منه الانتباه لحضورهما من باب الاحتياط |
Her ihtimale karşı herkes I.Ö.H. sürücüsünü çalıştırsın. | Open Subtitles | دعهم يديرون محركهم النفاث .. كإجراء إحتياطى |
Her ihtimale karşı ikisinden biri benimle uğraşır diye. | Open Subtitles | فقط للأحتياط إذا ما حاول أياً منهم العبث معي. |
Aslında her ihtimale karşın uçağa fazladan filanji koyduk. | Open Subtitles | تم إصلاح الفلانجي.. وسوف نضع بعض الفلانجيات على متن الطائرة من باب الإحتياط |
Pekala, her ihtimale karşı, bugün ben sürüyorum. | Open Subtitles | حسناً لكن من قبيل الإحتياط , سأقود أنا اليوم |
Her ihtimale karşı çocuklardan birini Palm Desert'a göndereyim mi? | Open Subtitles | أيجدر بأحدنا الذهاب إلى "بالم ديزرت" من باب الإحتياط ؟ |
Eğer sorun olmazsa, her ihtimale karşı, en sevdiğim anılarımı tekrar göstermek isterim. | Open Subtitles | إن لم تمانعا، أودّ تشغيل بعضاً من ذكرياتي المفضّلة، للإحتياط وحسب |
Üzerinde çalışıyorum. Her ihtimale karşı, bunun onu mutlu edeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا أعمل على الأمر ولكن فقط للإحتياط لا أعتقد أن هذا سيبقيها سعيده |
Muhtemelen her şey yoluna girecektir ama her ihtimale karşın sığınağa gideceğine bana söz vermeni istiyorum. | Open Subtitles | كل شيء ربما سيكون بخير لكن عديني أنكِ ستزلين إلى قبو العواصف فقط للإحتياط |
Biz de her ihtimale karşı plan yapmıştık. | Open Subtitles | يجب أن نفكّر في خطّة دفاعية تحسباً للأمور |
Her ihtimale karşı, sana bir kaç uyku ilacı vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيكِ بعض من الحبوب المنومة ، تحسباً فقط |
Ama her ihtimale karşı müdahale arabasını alacağız. | Open Subtitles | لكنّنا سنستعدّ بعربة الانهيار احتياطاً |
ihtimale karşı daha iyi bir çift ekstra almak, . | Open Subtitles | بفضل أن آخذ زوج إضافي فقط من أجل الاحتياط |
Her ihtimale karşı diğerlerini de silahlandırmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نقوم بتسليح السفن الأخرى كإجراء إحتياطى |
Her ihtimale karşı diş macununa gizlice antibiyotik koyuyorum. | Open Subtitles | سأضع مضادات حيوية في معجون أسنانه للأحتياط فحسب |
Çakmağın yanması lazım. Her ihtimale karşı bara kibrit de koymasını söyle. | Open Subtitles | تلك الولاعة لابد أن تعمل وأخبريه للحيطة أن يضع أعودة ثقاب عند الحانة |
- Şey, her ihtimale karşı ben gideceğim. | Open Subtitles | انها ميتة للعالم الان حسنا، ستعمل من باب الأحتياط. |
Ve her ihtimale karşı 15 dakika sonra giriyorum. | Open Subtitles | و أني سأقوم بالدخول بعد 15 دقيقة بداعي الحيطة |
Her ihtimale karşı neşter de aldım. | Open Subtitles | لقد أحظرت مشرط الجراح في حال إحتجنا إليه |
Ve dünya kupasındaki en az ihtimale biz sahibiz | Open Subtitles | وفرصنا معدومة في كأس العالم |
Her ihtimale karşı. | Open Subtitles | صدرية مضادة للرصاص فقد كاحتياط |
Kırmızı işaret fişeğini görmemeyi umuyoruz ama bu ihtimale de hazırlıklı olacağız. | Open Subtitles | لنأمل بأن لا نرى الشعلة الحمراء لكنّنا مستعدّون في حالة حدوث ذلك |
Her ihtimale karşı kartını bıraktı. | Open Subtitles | وترك بطاقتة احتياطا |