onların ihtiyaçlarını karşılamak büyük bir zorluk. | TED | ستكون موافقة احتياجات هذا الجيل تحدياً كبيراً. |
Hindistan da halkının ihtiyaçlarını karşılamak durumunda ve bunu kömür yakarak yapacak. | TED | كذلك الهند عليها أن تلبي احتياجات شعبها، وستقوم بذلك عن طريق حرق الفحم. |
Çocuğunun annesinin ihtiyaçlarını karşılamak adına daha özverili olmalısın. | Open Subtitles | يُفترض أن تكون أكثر اهتمامًا بتلبية احتياجات ام طفلتك. |
Ben buna "hümanistik yapay zekâ" -işbirliği yaparak ve insanı geliştirerek onun ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış yapay zekâ- diyorum. | TED | أنا أسمِّي هذا "الذكاء الاصطناعي الآدمي" -- ذكاء اصطناعي مصمم لتوفير الاحتياجات الإنسانية من خلال تجميع وتمكين الناس. |
Ek olarak, insanlarda olduğu gibi, eğer domuzun bir böbreğini alırsak o hala yaşamaya devam edebilir, bu problemlere karşı düşünceliyiz ama bence maksadımız hastaların ve onların ailelerinin henüz görülmemiş ihtiyaçlarını karşılamak. | TED | بالإضافة إلى ذلك، على غرار التبرع عند البشر، إذا أخذنا كلية واحدة فقط من الخنزير، يمكن أن يبقى الخنزير على قيد الحياة، لذلك نحن ندرك جيدًا المشكلات، ولكني أعتقد أن هدفنا هو مجرد تلبية الاحتياجات الطبية التي لم يتم تلبيتها لأولئك المرضى وعائلاتهم. |
Daha sonra bir spor karşılaşması olur ve gelecek beş yıl içindeki yeniden yapılanma ihtiyaçlarını karşılamak için elinizde sadece sadece o ana kadar toparlayabildiğiniz kaynaklar vardır. | TED | ثم تحدث بعض الأحداث الرائعة وانت تمتلك فقط الموارد التي قمت بجمعها حتى الان فقط لتلبي احتياجات السنوات الخمس المقبلة للتعافي. |
Ama bence artık çok daha büyük bir gayeyi seçme vakti çünkü insanlığın 21. yüzyıl sınavı çok açık: Bu olağanüstü, eşsiz, yaşayan gezegende bizim ve doğanın geri kalanının zenginleşebilmesi adına tüm insanların ihtiyaçlarını karşılamak. | TED | أعتقد انّه حان الوقت لتختاروا طموحًا أعلى، طموحًا أكبر بكثير، لأنّ التحدي الذي تواجهه البشرية في القرن الواحد والعشرون واضح: لملاقاة احتياجات جميع البشر من خلال موارد هذا الكوكب الحي والفريد والاستثنائي بحيث نستطيع نحن وباقي الطبيعة أن نزدهر. |
Tek Yapmamız gereken gururu kenara bırakmak -- şu düşünceyi bir dakikalığına kenara bırakmalıyız: adımızın önünde bir sürü sözcük olduğu için, ya da uzman veya büyük bir sağlık sisteminin baş tabibi olduğumuz için, hastalarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için bilinmesi gereken her şeyi biliriz. | TED | ما علينا القيام به هو التنازل عن كبريائنا، ووضع أفكارنا جانبًا لدقيقة لأنه لدينا الكثير من المهمات وراء سمعتنا، ولأننا خبراء ولأننا كبار المسؤوليين الطبيين في أنظمة رعاية صحية أكبر ونحنُ نعلمُ كل ما علينا معرفته حول كيفية تلبية احتياجات المرضى. |
Şu andan itibaren arazi milisleri Sierra Maestra'daki gerillaların ihtiyaçlarını karşılamak için koordine edilecekler. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا ،تنسيق ميليشيات السهول.. سيخدم احتياجات ... مقاتلي الغوار في (السييرا مايسترا)... |