İki dakika önce kızın için yeteri kadar iyi olmadığımı söyledin. | Open Subtitles | حَسناً، منذ دقيقتين لقد أخبرتيني أنني لستُ جيداً بما فيه الكفاية لإبنتكِ |
İki dakika önce koşarak kliniğe girdi. | Open Subtitles | لقد ذهب للعياده لقد رايته متجه لهناك منذ دقيقتين |
Her ne kadar iki dakika önce çalışmak zorunda olduğumu söyleseniz de, Şükran Gününü aileme sarılarak geçirebilir miyim?" | Open Subtitles | هل بمقدوري الحصول على اجازة لأكون بصحبة أهلي "طوال اليوم على الرغم أنه منذ دقيقتين قلت يجب أن أعمل؟ |
Daha iki dakika önce yaşayıp yaşamaman umurumda bile değildi. | Open Subtitles | أعني، قبل دقيقتين لم أهتم إذا ما عشتِ أو مُتِ. |
İki dakika önce bir milyar insan kayboldu. Nerede olduklarını bilmiyorum. | Open Subtitles | قبل دقيقتين مليون شخص اختفى، ليس لدينا اي فكرة عن مكانهم |
Dün gece Carter Wright'ın idamı hakkında temyiz dilekçesi verdim ve iki dakika önce 7'ci Temyiz Dairesi kâtibi ek belge verecek miyim diye beni aradı. | Open Subtitles | الليلة الماضية قدمت الاستئناف في تنفيذ اعدام كارتر رايت منذ دقيقتين |
NYPD, kamyonun iki dakika önce soyulduğunu söyledi. | Open Subtitles | شرطة نيويورك تقول بأن الشاحنة تعرضت للهجوم منذ دقيقتين |
Affedersiniz, araba iki dakika önce gitmiş. | Open Subtitles | اسف ، هذه السيارة لتوها غاردت منذ دقيقتين |
İki dakika önce arkadaşlarımla beraber bir laboratuvar kurmak için söz vermem yüzünden... bir laboratuvar kurmak için söz vermem yüzünden, efendim... | Open Subtitles | بسبب إنني منذ دقيقتين قطعت وعداً لبناء مختبر مع أصدقائي، يا سيّدي |
İki dakika önce buradaymış. Demek ki çok uzakta olamaz. | Open Subtitles | كانت هنا منذ دقيقتين ممّا يعني أنّها لم تبتعد |
Komutanım! İki dakika önce Kemali 5. Hangar'daymış. | Open Subtitles | سيدى , كامالى هنا , الحظيرة 5 , منذ دقيقتين |
- Bu adam iki dakika önce lobiye geldi. | Open Subtitles | وجدنا هذا الرجل يتجول في الردهة منذ دقيقتين |
İki dakika önce arayıp, yerini öğrenemeden önce kapattı. | Open Subtitles | لقد اتصلت منذ دقيقتين, اغلقت قبل ان احصل على موقعا |
İki dakika önce arayıp, yerini öğrenemeden önce kapattı. | Open Subtitles | ،إنها أتصلت منذ دقيقتين .وأنقطع الإتصال قبل أن أحدد موقعها |
Şarkı listem iki dakika önce bitti. Her şeyi duydum. | Open Subtitles | قائمة اغانيي انتهت منذ دقيقتين ، سمعت كل ذلك |
İki dakika önce geçtiler. Hazırlar. | Open Subtitles | لقد مروا بة منذ دقيقتين الدرع جاهز |
İki dakika önce altına işedin. | Open Subtitles | هلتتبولت في وعائك الخاص منذ دقيقتين |
Tam iki dakika önce burada dikilen bir adam gördüm. | Open Subtitles | لَيسَ قبل دقيقتين رَأيتُ رجلِ واقف بالضبط هنا. |
Böyle görünmeye başlamadan iki dakika önce hazır hale gelmiş oluyor. | Open Subtitles | تكون قد ذابت قبل دقيقتين من تحولها الى هذا الشكل |
Bu sanki Tanrının bir cezası falan. İki dakika önce bu gecenin hayatındaki en iyi gece olduğunu söylüyordun. | Open Subtitles | قبل دقيقتين قلت هذه كانت أفضل ليلة في حياتك |
Tuhaftı, çünkü iki dakika önce dedem yaşıyordu, yüzünde renk, gözlerinde parıltı vardı. | Open Subtitles | لقد كان الأمر كأنه منذ دقيقتان من قبل لقد كان وجهه ملون و النور في عيناه |
Ve yaşlı Manby oraya girmeden iki dakika önce, onu ara sokaktan çıkarken gören beş tanığım var. | Open Subtitles | و لدي 5 شهود رأوه يترك الزقاق بعد أقل من دقيقتين من الهجوم على العجوز مانبي |