Çalışmalar, geviş getirme isteğini engellemekte iki dakikalık bir dikkat dağıtımının bile yeterli olduğunu gösteriyor. | TED | تشير الدراسات أن أي إلهاء لمدة دقيقتين فقط كاف لكبح الحاجة للاجترار في تلك اللحظة. |
Metronun orada sola dönün. İki dakikalık yol. Bir saat sonra oradayım. | Open Subtitles | وتسير لمدة دقيقتين - حسناّ ، سأحضر خلال ساعة - |
GE bulut sistemi bildirim yolluyor ve her cihaz iki dakikalık bir uyarı alıyor. | Open Subtitles | عندما تستخدم شبكة البلدة كمية كبيرة من الطاقة ثم يصل إلى كل جهاز تنبيه مدته دقيقتين |
Bu geceki toplantıya, iki dakikalık açılış demecinin ardından, Başkan David Palmer'a yakın bir zamanda perde arkasında yazı-tura atarak vermiş olduğu bir kararla alakalı sorulacak olan ilk soruyla başlayacağız. | Open Subtitles | سنبدأ الليلة بتصريح إفتتاحى مدته دقيقتين يليه أول سؤال, والذى سيكون للرئيس (بالمر) تم تحديد هذا بالقرعة خلف الكواليس منذ لحظات |
Profesyonel karma dövüş sanatları atletiyle iki dakikalık bir dövüş testi. | Open Subtitles | مباراة إختبار من دقيقتين مع رياضي الفنون القتالية المختلطة، |
Cerrahi takımlar için 19 maddelik iki dakikalık doğrulama kisteleri oluşturduk. | TED | لقد قمنا بإنشاء قائمة مرجعية مدته دقيقتان البند 19 للأفرقة الجراحية. |
eğitmenin yolları var. Art arda 21 gün boyunca yapılan iki dakikalık bir süre içinde | TED | ليتمكن من أن يكون إيجابيا خلال دقيقتين من الزمن لمدة 21 يوما |
İki dakikalık iş için 10.000 dolar. | Open Subtitles | لعملٍ لمدة دقيقتين ستجني 10 آلاف دولار. |
İki dakikalık konuşmalarda. | Open Subtitles | المحادثة لمدة دقيقتين. |
- İki dakikalık talim yapalım mı? | Open Subtitles | ـ تدريب لمدة دقيقتين ؟ |
İki dakikalık konuşmadan mı anladın iyi olduğunu? | Open Subtitles | علمت ذلك من دقيقتين من المحادثه؟ |
1733'te Albay James Oglethorpe, hiçbir mahallenin bir parka uzaklığının iki dakikalık yürüyüş mesafesinden daha fazla olmamasını sağlama almak için Georgia eyaletindeki Savannah kentinin planlamasını yaptı. | TED | في عام 1733، خطط العقيد جيمس أوغليثورب لمدينة سافانا - جورجيا لضمان عدم وجود أي حي على بُعد أكثر من دقيقتين سيراً على الأقدام من منتزه. |
5.46'da, bu numaradan polis merkezine iki dakikalık bir arama yapılmış. - Bu bir kaos ! | Open Subtitles | و في الخامسة و 46 دقيقة صباحاً مكالمة لمركز الشرطة مدتها دقيقتان |
Sadece 30 metre aşağıda ve yanımızda iki dakikalık hava var. - Tamam. | Open Subtitles | حسناً إنها مائة قدم فقط للأسفل نملك دقيقتان من الهواء لدينا |
İki dakikalık hafta sonumun tadını çıkarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | في محاولة للاستمتاع بلدي دقيقتين من عطلة نهاية الأسبوع. |