Polisler iki erkek ve bir kadını arıyorlar, bu yüzden ayrılalım. | Open Subtitles | الشرطة تبحث عن رجلين و امرأة, لذا لنفترق |
Şerif Ticker, tiksindiğini söylemişti. İki erkek, öpüşüyordu! | Open Subtitles | يقول الشريف أنه شعر بالقرف من رؤيت رجلين يتبادلون القبل |
İlk iki kurbanımız beyaz, üçüncüsü ispanyol kökenli, iki erkek, bir kadın, biri zengin, ikisi fakir, biri genç, ikisi yaşlı, biri ünlü, ikisi çok sıradan... | Open Subtitles | أول ضحيتان بيضاء البشرة الثالث إسباني رجلين |
Bir gün eve geldiğimde iki erkek birden beceriyordu onu. | Open Subtitles | رَجعتُ للبيت يومَ ما وهي كَانتْ تضاجع رجلان دفعة واحدة. |
Incil, eger iki erkek kavga ediyorlarsa, ve bu erkeklerden birinin esi diger erkegin testislerini avuclarsa, o zaman kadinin eli kesilmeli der. | TED | يقول الكتاب المقدس انه اذا ما تقاتل رجلان ومسكت زوجة احدهما بخصيتي الرجل الاخر يجب ان تقطع يدها. |
İki erkek bir aradayken ne yaparlar bilmem. | Open Subtitles | لا أعلم مالذي يفعله ولدان عندما يجتمعون معاً |
Romalı bir generalin kızına iki erkek âşık olur. | Open Subtitles | عن قائد رومانى كان يحب إمرأه تحب رجلين غيره |
Sonradan palyaço okuluna giden bir değil iki erkek benimle yatmak istemedi. | Open Subtitles | لقد رُفضت جنسياً من رجلين ذهبا الى كلية المهرج |
Bir yetişkin olarak, iki erkek onu her yönden küçük düşürdü. | Open Subtitles | وعندما كبرت، عاشت مع رجلين عـّرضوها لجميع أنواع الإذلال |
Ama bizim gibi iki erkek olursa o zaman üçüncü bir şahıs söz konusu olmaz. | Open Subtitles | ولكن بوجود رجلين مثلنا .. ..حينها لن يكون هناك احتمال بوجود شخص ثالث |
Daha çok birbirine aşık iki erkek gibi geliyor kulağa. | Open Subtitles | يبدو ذلك ككلام بين رجلين مغرمان ببعضيهما |
Karşısında iki erkek bile olsa, alfa erkek savaşmayı seçer. | Open Subtitles | حسنا حتى لو واجه رجلين رد الفعل الأول لذكر من النوع الأول سيكون القتال |
İki erkek var ve dördüyle birden nasıl başa çıkacağımızı bilemiyoruz. | Open Subtitles | رجلان لكل واحدة ولا نعرف ماذا نفعل مع الأربعة |
İki erkek var ve dördüyle birden nasıl başa çıkacağımızı bilemiyoruz. | Open Subtitles | رجلان لكل واحدة ولا نعرف ماذا نفعل مع الأربعة |
Ama ben ve baban gibi iki erkek bu kadar zaman aynı yazgıyı paylaşırlarsa birbirleri için belli sorumluluklar alırlar. | Open Subtitles | لكن عندما يكون هناك رجلان في موقف مثل الذي كنا فيه انا واباك طوال هذه المدة يصبح دائما لديك مسؤولية كبيرة تجاه الاخر |
Tatlı okul öğretmeni vahşi fantazilerini gerçekleştirecek iki erkek arıyor. | Open Subtitles | مدرسة تطلب رجلان لكى يلبوا مطالبها الانثوية الجامحة |
İki erkek ve bir çarşaflı kadın. Adam yeni hesap açtırmak istedi. | Open Subtitles | رجلان وامرأة ترتدي النقاب والرجل الذي سأل عن الحساب الجديد |
Biriyle tek değil ama iki erkek tarafından arzulandığımı biliyordum. | Open Subtitles | كنت عايزة احس اني مرغوبة مِن قِبل رجلان ولَيس فقط بواسطة واحد |
İki erkek, Danny ve Steve. | Open Subtitles | وزوجته، وأولاده لديه ولدان , دانى وستيف |
Burada kavga etmiş iki erkek görüyorsunuz. | TED | وبالتالي فما ترونه هنا هو ذكران قد تعاركا. |
Bize bakan iki erkek vardı. Ona söyledim. Adı Katarinaydı. | Open Subtitles | قلت لها "هناك صبيان ينظرون علينا"، كان اسمها كاترينا |
Neden sadece arkadaş olan iki erkek brunch'a gidemesin ki? | Open Subtitles | لماذا لا يستطيع شابان صديقان أن يتناولا وجبة الظهيرة؟ |
Hayır, ama Antonia aynı anda iki erkek çocuk kaçırmıştı. | Open Subtitles | لا ، لكن أنتونيا أختطفت صبيين في ذات الوقت |
Hayatındaki her iki erkek de suçlularla bağlantılı. | Open Subtitles | لأن الرجلين الموجودين في حياتك مرتبطان بالمجرمين |
Üç kişilik takımlarla çalışıyorlar, iki erkek bir kız, iki kız bir erkek, üç erkek, üç kız, problem yok. | TED | ويعملون في فرق ثلاثية إما ذكرين وانثى .. او ذكر و انثتين او ثلاثة ذكور ، ثلاث اناث ، لا مشكلة |