İki ev arasında gidip geldiği için üstünde büyük baskı oluşmuştur. | Open Subtitles | لاب أنهُ كان تحت ضغط كبير لكونه يشغل حياته بين منزلين. |
Bu ülkelerde önceden gördüğümüz iki ev seçtik, Wus ve Howards aileleri. | TED | وأخذنا منزلين بالاعتبار اللتان رأيناهما في هذه البلدان، وهما لووي ولهواردز. |
İki ev aşağıda oturuyor. Köpek kokuyu alınca, garip davranmaya başlamış. | Open Subtitles | يعيش على بعد منزلين الكلاب شمت الرائحة وبدأت تتصرف بغرابة |
Onu buradan iki ev aşağıda gördüm. | Open Subtitles | لقد رايتهُ يذهب عِبر هذه الحديقه على بعد منزلين |
Eğer fark etmedi ln durumda, bu iki ev arasında devam eden bir savaş tür var. | Open Subtitles | فى حالة إذا لم تلاحظى ، ثمة حرب دائرة بين هذين البيتين |
Akademi başvuruları, ikamet formları, Capitol Hill yaz çalışma formları... ve iki ev aşağıdaki kızın numarası. | Open Subtitles | تطبيقات الأكاديميةِ،أوراق خاصه بالساتلايت، أوراق زمالة( كابيتول هِلْ) التدريبيةِ الصيفيةِ... وأرقام تليفونات بنتين أعرفهم من البيتين السابقين. |
"İkişer." İki ev, iki araba. | Open Subtitles | بإثنين, منزلين, سيارتين, قنبلتين, مراهقين |
Bir iki ev yanda Carlos da aynı çıkmazdaydı. | Open Subtitles | بينما على بعد منزلين كان كارلوس في نفس المشكلة |
Yasa sana bu gibi durumlarda iki ev geçebileceğini söyler fakat asla bir üçüncüsünü değil. | Open Subtitles | القانون يتيح لك المرور على منزلين في مثل هذهِ الظروف. لكن ليس بمنزل ثالث. |
İki ev arasında gidip geldiği için üstünde büyük baskı oluşmuştur. | Open Subtitles | لقد أحببتهُ كثيراً على معرفتي بذلك. لاب أنهُ كان تحت ضغط كبير لكونه يشغل حياته بين منزلين. |
Yolun karşısında, iki ev aşağıda. | Open Subtitles | عند التقاطع , يوجد هناك منزلين |
İki ev ve iki kat giysi. | Open Subtitles | تعلمين منزلين منفصلين، وضعف عدد الملابس |
Bay Gridley, bize uygun iki ev bulmuş. | Open Subtitles | لقد وجد لنا السيد غريدلي منزلين مناسبين |
İki ev kaybettim, üç kere sinirsel yıkım yaşadım. | Open Subtitles | فقدت منزلين . أصبت بثلاث انهيارات عصبية |
- Bu parayla iki ev alırsınız ama. - Biliyorum. | Open Subtitles | ولكن يمكنك شراء منزلين بهذا الثمن |
İki ev aldın, Jeremy'i dört yıllık bir üniversiteye soktun. | Open Subtitles | و اشتريت منزلين, و ألحقت (جيرمي) بكلية من أربع سنوات. |
İki ev ötede yaşıyordu. | Open Subtitles | كان يعيش على بعد منزلين |
Ben Charlie Goodson, iki ev aşağınızda yaşıyorum. | Open Subtitles | (تشارلي جودسن), أنا أعيش في هذا الحيّ على بعد منزلين من هُنا. |