Onun Eddie'nin parası olmadığını bilen sadece iki kişi var. Sen ve ben. | Open Subtitles | هناك شخصان يعرفان ان ذلك المال ليس مال ادي, انت وانا |
Doğru çünkü içimde sarhoş olması gereken iki kişi var. | Open Subtitles | ذلك صحيح ، لأن هناك اثنان مني أصبحا محطمين |
Çocuklar bu dünyada Kelly Morris'in korumak isteyebileceği yalnızca iki kişi var. | Open Subtitles | شباب يوجد شخصين بالعالم من الممكن أن تغطي كيلي موريس عنهم |
Şunu biliyoruz ki, Durst şirketine ödemeli çağrı yapan iki kişi var. | Open Subtitles | حسنا، من الاشياء التي نعلمها ان هنالك شخصين يضعون تكلفة المكالمات على مؤسسة (درست) |
O silahı birleştirmeyi bilen sadece iki kişi var. | Open Subtitles | هناك شخصان في هذا العالم يعرفون كيف يجمعون هذا السلاح مع بعضه |
Bu odada en güvendiğim iki kişi var karşımda. | Open Subtitles | هناك شخصان في هذه الغرفة أثق بهما كثيراً |
Gaya adı verilen ve en yaşlı Sekoyalardan biri olduğu bilinen bu ağaca tırmanabilen iki kişi var. Fotoğrafta gördüğünüz gibi... | TED | هناك شخصان يتسلقان هذه الشجرة، "غايا"، والذي يعتقد أنها إحدى أقدم السكويات. |
Halbuki ortada iki kişi var ve biri profesyonel. | Open Subtitles | عندما ، في الواقع ، هناك اثنان من 'م واحدة من 'م هو مؤيد. |
Bir dakika... Başka iki kişi var. | Open Subtitles | انتظر ، انتظر، انتظر ايها الضابط لقد كان هناك اثنان اخرين |
Bu, evin kızılötesi görüntüsü. Odada iki kişi var. | Open Subtitles | هناك اثنان بالمنزل بعد الكشف بالاشعه تحت الحمراء |
Burada iki kişi var, çabuk olun. | Open Subtitles | يوجد شخصين هنا ، اسرعوا |
Ama Melbourne' da Kevin soyadında iki kişi var. | Open Subtitles | لكن هنالك شخصين إسمهما (كيفن) إختفوا في ملبورن. |
Starsky acele edin, 5. Cadde'de elinde alev makinası olan iki kişi var. | Open Subtitles | لدينا رجلين يحملان رشاشاتهما في الشارع |
Aracın içinde iki kişi var. | Open Subtitles | لدينا شخصان بالسيارة |
Şimdi de elimizde CIA Binasına giriş yetkisi bulunan iki kişi var. | Open Subtitles | والآن لدينا اثنان من الأهالي يملكان صلاحية الدخول إلى مبنى الإستخبارات |
Hala benim için çalışan iki kişi var. Birine işimi yaptırmalıyım. | Open Subtitles | لازال لدي شخصان يعملان لدي يجب أن أكلف أحدهما بالقيام بعملي |
- Aman ne güzel. Pekala, park alanında iki kişi var. | Open Subtitles | حسناً ثمة اثنان عند موقف الرصيف |
Üstünde iki kişi var. | Open Subtitles | يتواجد طائران سنونو فوقك |
Sanırım iki kişi var. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك إثنان منهم |
Üzgünüm, ahbap, bu dünyada güvendiğim iki kişi var. | Open Subtitles | . أسف أيها الزعيم, لكن هناك رجلان فقط أثق بهم |
Bu güçle şimdeden iki kişi var. YayıIıp daha fazla olması ihtimal dışı değil. | Open Subtitles | بما أن هناك شخصين يملكان هذه القوة، فليس من المستحيل أن يكون هناك المزيد |
İki kişi var. - Ben büyüğü alacağım, sen küçüğü. | Open Subtitles | هناك اثنين منهم انا سأخدالرجل الكبير |
Tamam, videoda iki kişi var. | Open Subtitles | حسنٌ، هنالك شخصان بذلك الفيديو |