Ve kabaca iki olasılık var: Belki bir şeyleri yanlış yapıyor ya da belki oyuncakta bir bozukluk var. | TED | وعلى العموم، هناك احتمالان: ربما أنه يقوم بشيء خاطئ، أو ربما هناك خطب ما في اللعبة. |
İki olasılık var. Eğer hisselerin fiyatı olduğu yerde duruyorsa, sorun yok. | Open Subtitles | -هناك احتمالان سعر السهم مستقر ونحن بخير |
İki olasılık ve bence ikincisi. | Open Subtitles | احتمالان,و أنا أفضل الثانى |
Ama aşağıya doğru iniyorsa, yine iki olasılık var. | Open Subtitles | -أو يظل يهبط.. , -وهناك احتمالان |
Tekrar karşılaşırsak iki olasılık vardır demiştim. | Open Subtitles | إذا أجتمعنا مجدداً لا يوجد سوى إحتمالين |
Ben iki olasılık görüyorum. | Open Subtitles | أرى أن هناك إحتمالين |
İki olasılık vardır: | Open Subtitles | فهناك احتمالان: |
Rengi değişirse iki olasılık olacak. | Open Subtitles | ...إذا تغيير لونها هناك احتمالان |
Emin değilim, İki olasılık var. | Open Subtitles | لست متاكدة هناك احتمالان |
İki olasılık var. | Open Subtitles | احتمالان |
- İki olasılık var. Ya seni öldüreceğim... | Open Subtitles | هناك احتمالان |
İki olasılık var. | Open Subtitles | احتمالان صحيح |
İki olasılık var. | Open Subtitles | هناكَ احتمالان |
İki olasılık var. | Open Subtitles | هنالك احتمالان |
İki olasılık var. | Open Subtitles | احتمالان |
Şimdi iki olasılık var. | Open Subtitles | هناك احتمالان. |
Sadece iki olasılık var. | Open Subtitles | يوجد احتمالان |
İki olasılık mı? | Open Subtitles | احتمالان |
Şimdi. İki olasılık var. | Open Subtitles | الآن، هنالك إحتمالين |
İki olasılık var. | Open Subtitles | حسناً، هناك إحتمالين |