İki sıra şu tarafta dedim. Mezar taşında "Bauer" yazıyor. | Open Subtitles | قلت لك صفين من هذا الاتجاه ومكتوب على الصخرة باور |
İki sıra arkanızda oturan kişiye 1.000 dolar borç vermek istediğinizi farz edelim. | TED | لنفترض أنك تريد أن تقرض ١٠٠٠ دولار إلى الشخص الذي يجلس خلفك على بعد صفين. |
İki sıra çekilmiş tel örgüyü görebiliyordum. | Open Subtitles | كان بأمكانى رؤية صفين من الأسلاك الشائكة |
Bu tablodaki iki sıra, iki milyar kayıt demek. | TED | صفان من هذا جدول ملياري مدخلة. |
Bu yeterince iyi değil. Onun bir sırasına karşı iki sıra ateş etmeliyiz. | Open Subtitles | أيها السادة هذا ليس كافياً فنحن نحتاج لاطلاق دفعتين من النيران مقابل كل واحدة تطلقها |
Kadın yaklaşıyor ve iki sıra bir sürü dişle dolu olduğunu görüyor. | Open Subtitles | نهضت المرأة واقتربت ورأت أن لديه أسنان كثيرة، صفّين |
İki sıra arkasında oturuyordum. | Open Subtitles | هو كَانَ يُجلسُ خطان خلفه. |
diğerlerine benzemez, mesela Re. Yeniden dizeğe dönelim, iki sıra arasındaki her satır ve boşluk ayrı perdeyi temsil eder. Bu satırlardan veya boşluklardan birine bir nota koyarsak | TED | لنعد للمدرج الموسيقي. كل خط وكل مسافة تتخلل خطين تمثل نغمة معينة. إذا وضعنا نوتة على أحد الخطوط، |
Diyelim ki, iki sıra piyade hücum ediyor Ve üzerlerinden atlamak için doğru açıyı yakalayamıyorsun. | Open Subtitles | لنفترض أنك مسؤولة عن صفين من المشاة وليس لديك جانب للإنقلاب عليهم |
Emin değilim. Ama iki sıra şu tarafta olacaktı. | Open Subtitles | لست متأكدة تماماً أعرف أنه يبعد صفين بهذا الاتجاه |
Isırarak değil iki sıra sivri dişi ete sürterek beslenirler. | Open Subtitles | إنها لا تأكل عن طريق القضم، بل عن طريق قشط اللحم بواسطة صفين من الأسنان الشوكية. |
İki sıra olun. Erkekler bir tarafta, kızlar bir tarafta. | Open Subtitles | .انا احتاج منكم تكوين صفين . الشباب فى صف والبنات فى الصف الاخر |
Bence olsa olsa, bizim kazdığımız yerden iki sıra yukarısı, altı taş ilerisidir. | Open Subtitles | سأقول بأنّ هذا يعني صفين من بعد ستّة حجارات من حيث حفرنا |
Çocuklar bahçeye çıkana kadar lütfen iki sıra halinde kalalım, tamam mı? | Open Subtitles | أرجوكم أن تبقوا في صفين حتى تصلوا إلى الساحة مفهوم؟ |
Dostum, o biletlere ödediğim para 500 dolar dostum. Yedek kulübesinin iki sıra arkasından bahsediyorum. | Open Subtitles | يا صاح، بقدر المال الذي دفعته من أجل تذاكرهم، 500 ألف دولار، أتحدث عن صفين خلف مقاعد البدلاء |
İşte buradan itibaren. Kapının iki yanından eve kadar iki sıra ortanca dikmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | نزرع صفين من الزهور من الباب إلى البيت |
İki sıra lütfen. Kızlar önde. | Open Subtitles | صفين لو سمحتم، الفتيات بالأمام |
İki sıra olun duvara, yüzünüz dönük. | Open Subtitles | قِفوا صفان بمحاذاة الحائط ! |
İki sıra olun duvara, yüzünüz dönük. | Open Subtitles | قفوا صفان بمحاذة الحائط ! |
Bu yeterince iyi değil. Onun bir sırasına karşı iki sıra ateş etmeliyiz. | Open Subtitles | أيها السادة هذا ليس كافياً فنحن نحتاج لاطلاق دفعتين من النيران مقابل كل واحدة تطلقها |
ve sen de eğer değişmek istemiyorsan iki sıra yukarıdasın. | Open Subtitles | وأنت على بعد صفّين في الخلف، إلا أن أردت تبادل الأماكن |
Bebek yağıyla iki sıra daha kas çıkıyor. | Open Subtitles | فمع زيت الاطفال يبرز خطان هنا |
Burda iki sıra iz var, biri burada, diğeri de burada. | Open Subtitles | هناك خطين من الخدوش الصغيرة، واحد هنا و واحد هنا. |