İçeri girdiğimizde size sadece iki soru soracağım birincisi onu tanıyabildiniz mi? | Open Subtitles | عندما ندخل ، سأطرح سؤالين عليك فقط هل يُمكنك التعرف عليه ؟ |
Şimdi, bu yinelenen hikâyeler benim iki soru sormama neden oldu. | TED | الآن ، جعلتني هذه القصص المتكررة أطرح سؤالين. |
İki soru sorduk: "İnsanlar hangi seviyede eşitsizliğimiz olduğunu biliyor muydu?" | TED | و سألنا سؤالين: هل يعلم الناس مستوى عدم المساواة لدينا؟ |
Şimdi, eğer imkanım olsa bu insanlara iki soru sorardım. İlk soru şu: | TED | الآن، لدي سؤالان وأود أن أسأل هؤلاء الناس إذا أتيحت لي الفرصة للقيام بذلك. |
Ancak benim için cevaplayabileceğin iki soru var. | Open Subtitles | ولكن هناك سؤالان ربما تستطيع الاجابة عليهما |
Mandy Hanım, aslında hayatınızla ilgili bir iki soru daha sormamız lazım. | Open Subtitles | في الواقع، ما زال لدينا بضع أسئلة لكِ حول حياتكِ، آنسة (ساتون). |
Sorun olmazsa size bir iki soru sormak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن نسألك عدة أسئلة , إن كان ليس لديك مانع |
Son iki soru ve Bayan Manion'un cevaplar kaytlardan çkarlsn. | Open Subtitles | إشطبْ السؤالين الأخيرينَ وجواب السّيدةِ مانيون. |
ve bu deneyde insanlara iki soru sorduk. Birkaç kahkaha dinlediler | TED | هذه تجربة على الإنترنت أجريناها بالتعاون مع الجمعية الملكية، حيث سألنا الناس سؤالين فقط. |
Bugünkü konuşma iki soru ile ilintili. | TED | لذا فمعظم الحديث اليوم سوف يتطرق إلى سؤالين عامين. |
Hatta tüm adaylara sadece iki soru soruyorum. | TED | في الواقع، أنا أسأل سؤالين فقط لجميع المرشحين. |
Bu matematik soruları arasında gizli, neredeyse aynı olan iki soru vardı. | TED | بين هذه المشاكل الحسابية تم إخفاء سؤالين متطابقين. |
Vic Bedford'u her kim öldürdüyse... cinayet gecesinde yüzünde bu tip isler bulunuyordu... bu da akla iki soru getiriyor. | Open Subtitles | إنه ايا كان قاتل فيك بيدفورد فقد كانت على وجهه تلك المادة و هذا يطرح سؤالين |
Ruhları cennetin kapısına geldiğinde Tanrıları iki soru sorarmış. | Open Subtitles | حين تصل أرواحهم لأبواب الجنة فالآلهة تسألهم سؤالين |
Bir satış yapmadan önce kendime sorduğum iki soru vardır: | Open Subtitles | عندما أقوم بعملية البيع لزبون أسأل نفسي سؤالين |
- Sana iki soru I. Seti kimdi ve zengin miydi? | Open Subtitles | سؤالان: من بحقّ الجحيم سيتي، الأول , وهل هو غني؟ |
Kariyerim boyunca kafamı kurcalayan iki soru oldu. | Open Subtitles | هناك سؤالان واللذان حيّراني طوال حياتي المهنية. |
Bir gurup ya da bireyle ilk tanıştığınızda hemen cevaplamanız gereken iki soru var. | Open Subtitles | المرة الأولى التي تقابل فيها شخص جديد أو مجموعة، هناك سؤالان تحتاج ان تجيب عليهم على الفور. |
Sana iki soru sordum diye bana darılmana inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدق انكى لَنْ تَتكلّمَ معني... لأننى سَألتُك سؤالان. |
N. Y. P. D.'deniz. Sana bir iki soru soracağız kardeşim. | Open Subtitles | شرطة (نيويورك)، لدينا بضع أسئلة لك. |
Ama sana iki soru sormak isyorum, sorun yoksa tabi. | Open Subtitles | لكن أحب أن أسألك عدة أسئلة إن لم تكن هناك مشاكل |
İki soru 5 yeni dolar ve üçüncü soru şirketten diyor. | Open Subtitles | كلفة السؤالين 5 دولارات جديدة والسؤال الثالث مجاني. |