Gemide iki tip insan var... DL: Bilim adamları ve askerî elemanlar. | Open Subtitles | هناك نوعان من الاشخاص على السفينة هناك العلماء و في المقابل العسكريون |
İnsanları nasıl öldüreceği konusunda oturup düşünen iki tip insan vardır. | Open Subtitles | هناك نوعان من الناس الذين يجلسون ويفكّرون حول كيفية قتل الناس: |
Vücudumuzda iki tip DNA var. | TED | نتوفر في أجسادنا على نوعين من الحمض النووي. |
Tipik olarak bu filmlerde iki tip kadınla tanıştırılıyoruz, arzu edilen iki tür kadın. | TED | في الغالب تُعرض نوعين من النساء في هذا النوع من الأفلام، نوعين من النساء المرغوبات، على كل حال. |
İki tip kız vardır sanıyordum güzel olanlar ve görünmez olanlar. | Open Subtitles | اعتقدت أن هناك نوعين من الفتيات الجميلة ، والغير مرئية |
Bu iki tip arasında daha çok yin yange ihtiyacımız var. | TED | نحتاج المزيد من " الين / اليانغ " بين النوعين " الانطوائي / المنفتح ". |
İnsanları nasıl öldüreceği konusunda oturup düşünen iki tip insan vardır. | Open Subtitles | هناك نوعان من الناس الذين يجلسون ويفكّرون حول كيفية قتل الناس: |
Bunlar iki tip İHA: Bir rotorlu hava aracı veya vızıldayan kuş; bir sabit kanatlı, bir şahin. | TED | هنالك نوعان من هذه المركبات: الطائرة العمودية أو الطائر الطنان ثابتة الجناحين أو الصقر. |
Öğrenciler haklı mı? Halen iki tip ülke mi var? | TED | هل الطلاب على صواب؟ هل لا يزال هناك نوعان من البلدان؟ |
Bu plajda sadece iki tip insan kalacak: | Open Subtitles | نوعان من الناس فقط سوف يمكنهم البقاء على الشاطيء |
İki tip üniversite öğrencisi vardır: fırlamalar ve inekler. | Open Subtitles | هناك نوعان من الطلبة الجامعية ، المغفلون والرائعون |
Ağızları yok. Ama iki tip solungaç yapısına sahipler. | TED | وليس لديها فم. ولكن لديهم نوعين من الهياكل الخيشومية. |
Ve açıkça iki tip ülke görüyorsunuz. Sağdaki ülkeler çok bağışlıyor gibi görünüyor. Soldaki ülkeler ise daha az bağışlıyor, ya da çok daha az. | TED | وفي الأساس ترون نوعين من البلدان. البلدان على اليمين التي تبدو أنها تتبرع كثيراً. والبلدان على اليسار التي تبدو أنها تتبرع قليلاً، أو أكثر بكثير. |
Genel olarak iki tip tiyatro yapımcısı vardır. | Open Subtitles | هناك، بصفة عامة نوعين من المنتجين المسرحين. |
İki tip orgazm vardır, gerçek olan ve taklit olan. | Open Subtitles | ثمة نوعين من لذة الجماع النسائية، الحقيقية والزائفة |
Şimdi, benim hesaplamalarıma göre iki tip vuruş izi buldum, biri önden diğeri arkadan gelen. | Open Subtitles | ويضربون من زوايا متفرقة وبالإستناد على إجرائاتي وجدت نوعين من الطابع |
Ekmeğini denizden kazanan iki tip insan var anladığım kadarıyla. | Open Subtitles | أتصور أن هناك نوعين من الرجال الذين يقضون حياتهم في البحر |
Ama iki tip olduğunu düşünüyorsun kurban ve saldırgan? | Open Subtitles | ولكنكما تعتقدان ان هناك نوعين ضحية ومهاجم؟ |
Fonksiyonların beynin farklı yarım kürelerinde olma prensibi yaşla beraber gelişirken, dilin iki tip fonksiyonu da içermesi kritik dönem hipotezini beraberinde getirdi. | TED | حقيقة أنّ اللغة تشمل كلا النوعين من الوظائف بينما تتطوّر الكتابة الحرفيّة تدريجيّاَ مع تقدم العمر، قد أدّى إلى فرضيّة الفترة الحرجة. |